English    Türkçe    فارسی   

2
1399-1423

  • چون سفیهان راست این کار و کیا ** لازم آمد یقتلون الأنبیاء
  • Bu hüküm, bu hükümet, kötü kişilerin elinde oldukça elbette peygamberleri öldürmek lâzım.
  • انبیا را گفته قومی راه گم ** از سفه إنا تطیرنا بکم‏ 1400
  • Yol azıtmış kavim, aptallıklarından peygamberlere “ Biz, sizi şom bilmekteyiz. Bize sizin yüzünüzden kötülük geliyor” dedi.
  • جهل ترسا بین امان انگیخته ** ز آن خداوندی که گشت آویخته‏
  • Hıristiyanların cehaletine bak ki asılan bir Allahtan medet ummaktadır.
  • چون به قول اوست مصلوب جهود ** پس مر او را امن کی تاند نمود
  • Çünkü onlarca İsa’yı Yahudiler asmıştır. Peki, iş böyleyse ona kim imdat etsin?
  • چون دل آن شاه ز ایشان خون بود ** عصمت و أنت فیهم چون بود
  • O padişahın yüreği, onların yüzünden kan olunca “ Sen, onların içinde oldukça Allah onlara azap göndermez” hükmü nasıl olur da sürüp gider?
  • زر خالص را و زرگر را خطر ** باشد از قلاب خاین بیشتر
  • Hain kalpazandan, halis altınla kuyumcu, daha fazla korkar.
  • یوسفان از رشک زشتان مخفیند ** کز عدو خوبان در آتش می‏زیند 1405
  • Yusuflar, çirkin kişilerin hasedinden korkup gizlenirler. Güzeller, düşman korkusundan ateş içinde yaşarlar.
  • یوسفان از مکر اخوان در چه‏اند ** کز حسد یوسف به گرگان می‏دهند
  • Yusuflar, kardeşlerinin hilesi yüzünden kuyuya düşmüşlerdir. Çünkü o kardeşler, hasetlerinden Yusuf’u kurtlara verip dururlar.
  • از حسد بر یوسف مصری چه رفت ** این حسد اندر کمین گرگی است زفت‏
  • Hasetten Mısır Yusuf’unun başına neler geldi? Bu haset, pusuya yatmış büyük bir kurttur.
  • لاجرم زین گرگ یعقوب حلیم ** داشت بر یوسف همیشه خوف و بیم‏
  • Hulâsa halîm Yakup, Yusuf’a bir şey yapmasın diye bu kurttan daima korkar.
  • گرگ ظاهر گرد یوسف خود نگشت ** این حسد در فعل از گرگان گذشت‏
  • Zahiri kurt, Yusuf’un etrafında dönüp dolaşmadı. Fakat bu haset, işlediği işle kurtları da geçti!
  • رحم کرد این گرگ و ز عذر لبق ** آمده که إنا ذهبنا نستبق‏ 1410
  • Bu haset kurdu, Yusuf’u yaraladı da “ Biz onu elbiselerimizin başında bırakmış, gitmiştik, kurt kapmış” diye tatlı sözlerle özür serdetti.
  • صد هزاران گرگ را این مکر نیست ** عاقبت رسوا شود این گرگ بیست‏
  • Bu hile, yüz binlerce kurtta bile yok Hele dur, bak, bu kurt sonunda nasıl rüsvay olur!
  • ز انکه حشر حاسدان روز گزند ** بی‏گمان بر صورت گرگان کنند
  • Ondan dolayı herkesin yaptığı kötülüğün zararını göreceği gün hasetçiler, muhakkak kurt şeklinde haşredileceklerdir.
  • حشر پر حرص خس مردار خوار ** صورت خوکی بود روز شمار
  • Hırsla dolu aşağılık ve haram yiyici kişi, o sayı günü domuz şeklinde,
  • زانیان را گند اندام نهان ** خمر خواران را بود گند دهان‏
  • Zina edenler, avret yerleri kokarak, şarap içenler, ağızları kokarak dirilirler.
  • گند مخفی کان به دلها می‏رسید ** گشت اندر حشر محسوس و پدید 1415
  • Gönüllerin duyduğu o gizli koku, mahşerde açığa çıkar, duyulur.
  • بیشه‏ای آمد وجود آدمی ** بر حذر شو زین وجود ار ز آن دمی‏
  • İnsanın varlığı bir ormana benzer. O deme agâhsan çekin bu varlıktan çekin!
  • در وجود ما هزاران گرگ و خوک ** صالح و ناصالح و خوب و خشوک‏
  • Vücudumuzda binlerce kurt, binlerce domuz. Temiz, pis, güzel, çirkin binlerce sıfat var.
  • حکم آن خور است کان غالبتر است ** چون که زر بیش از مس آید آن زر است‏
  • Herhangi huy galipse hüküm, onundur. Maden de altın bakırdan fazlaysa o maden altın sayılır.
  • سیرتی کان بر وجودت غالب است ** هم بر آن تصویر حشرت واجب است‏
  • Vücudunda hangi huy galipse o huyun suretine göre haşredilmen gerekir.
  • ساعتی گرگی در آید در بشر ** ساعتی یوسف رخی همچون قمر 1420
  • İnsan da bir an olur, kurtluk zuhur eder, bir an olur, ay gibi Yusuf yüzlü bir güzel haline gelir.
  • می‏رود از سینه‏ها در سینه‏ها ** از ره پنهان صلاح و کینه‏ها
  • İyiliklerle kinler gizli bir yolda gönüllerden gönüllere gidip durmaktadır.
  • بلکه خود از آدمی در گاو و خر ** می‏رود دانایی و علم و هنر
  • Hatta insandan, öküzle eşek bile bilgi sahibi olur, akıllanır, hüner elde eder.
  • اسب سکسک می‏شود رهوار و رام ** خرس بازی می‏کند بر هم سلام‏
  • Serkeş at, rahvan bir hale gelir, alışır. Ayı oynar, keçi de selâm verir.