یا منافقوار عذر آری که من ** ماندهام در نفقهی فرزند و زن
Yahut da münafıklar gibi “Çoluğun, çocuğun nafakasını kazanmaya uğraşıyorum,
نه مرا پروای سر خاریدن است ** نه مرا پروای دین ورزیدن است
Ne başımı kaşımaya vaktim var, ne din kaydına düşüp ibadet etmeğe!
ای فلان ما را به همت یاد دار ** تا شویم از اولیا پایان کار
Lûtfet, bizi himmetle bir an da sonunda biz de velilerden olalım” diye mazeret serdedersin.
این سخن نه هم ز درد و سوز گفت ** خوابناکی هرزه گفت و باز خفت3070
Fakat bu sözde, dertten, aşktan değildir. Âdeta uyuyan bir adamın bir aralık uyanıp sayıklayarak tekrar uykuya dalmasına benzer.
هیچ چاره نیست از قوت عیال ** از بن دندان کنم کسب حلال
“Ayalimin rızkını kazanmaktan başka bir şey yapamıyorum. Ne çare? Dişimle, tırnağımla çalışıp çabalıyor, helâlinden kazanıyorum” dersin.
چه حلال ای گشته از اهل ضلال ** غیر خون تو نمیبینم حلال
Ey sapıklara karışan, ne helâli? Senin kanından başka helâl göremiyorum.
از خدا چارهستش و از لوت نه ** چارهش است از دین و از طاغوت نه
Çare Allah’tandır. Lokmandan değil, çare dindendir puttan değil!
ای که صبرت نیست از دنیای دون ** صبر چون داری ز نعم الماهدون
Ey aşağılık dünyaya bile sabredemeyen, bu yeryüzünü güzel bir tarzda döşeyen Allah’ya nasıl sabredebiliyorsun?
ای که صبرت نیست از ناز و نعیم ** صبر چون داری از الله کریم3075
Ey naz ve nimete bile sabredemeyen, kerim Allah’a nasıl sabredebiliyorsun?
ای که صبرت نیست از پاک و پلید ** صبر چون داری از آن کاین آفرید
Ey temize, pise bile sabırsız, Yaratanına nasıl sabredebiliyorsun?
کو خلیلی که برون آمد ز غار ** گفت هذا رب هان کو کردگار
Nerede bir Halil ki mağaradan çıkıp ayı görünce “ Bu benim Rabbim” dedikten sonra battığını görünce kendisine gelip “ Nerede kâinatı yaratan Allah?” desin.
من نخواهم در دو عالم بنگریست ** تا نبینم این دو مجلس آن کیست
Ben, bu iki meclis sahibini görmedikçe iki âlemi de görmek istemem.