و آفرید او وصفهای عارضی ** که کسی مبغوض میگردد رضی2910
Fakat arızi sıfatlar da yarattı ki onları terk etmek mümkündür; herkesin nefretini kazanan kişi, o sıfatları terk eder, huylarından vazgeçerse herkesin sevgisini kazanır, herkes ondan razı olur.
سنگ را گویی که زر شو بیهدهست ** مس را گویی که زر شو راه هست
Taşa altın ol demek beyhudedir ama bakıra altın ol dersen yeri var; bakır pekâlâ altın olabilir.
ریگ را گویی که گل شو عاجزست ** خاک را گویی که گل شو جایزست
Kuma toprak ol dersen âcizdir, toprak olamaz. Fakat toprağa balçık ol desen bu söz yerindedir, toprak, balçık olabilir.
رنجها دادست کان را چاره نیست ** آن بمثل لنگی و فطس و عمیست
Allah, insana topallık, yassı, burunluluk, körlük gibi çaresiz illetler vermiştir ama,
رنجها دادست کان را چاره هست ** آن بمثل لقوه و درد سرست
Ağız, yüz çarpıklığı, yahut baş ağrısı gibi bazı illetler de vermiştir ki bunlara çare vardır.
این دواها ساخت بهر ایتلاف ** نیست این درد و دواها از گزاف2915
Allah bu ilâçları, insanlara iyilik vermek için yarattı. Dertler, devalar saçma değil ya!
بلک اغلب رنجها را چاره هست ** چون بجد جویی بیاید آن بدست
Hatta dertlerin çoğunun devası, çaresi vardır. Adamakıllı aradın, üstüne düştün mü ele geçer!”
مکرر کردن کافران حجتهای جبریانه را
Kâfirlerin tekrar Cebrîce deliller getirmeleri
قوم گفتند ای گروه این رنج ما ** نیست زان رنجی که بپذیرد دوا
Onlarsa “Bu, bizim derdimiz, deva kabul eder dert değil.
سالها گفتید زین افسون و پند ** سختتر میگشت زان هر لحظه بند
Siz yıllarca öğütler verdiniz, afsunlar okudunuz. Bizim de her lâhza derdimiz arttı, bağımız kuvvetlendi.
گر دوا را این مرض قابل بدی ** آخر از وی ذرهای زایل شدی
Eğer bu hastalık, iyileşecek bir hastalık olsaydı nihayet bir zerresi olsun geçerdi.
سده چون شد آب ناید در جگر ** گر خورد دریا رود جایی دگر2920
İnsan susuzluk hastalığına uğrarsa içtiği su, ciğere gitmez… Denizi içse başka bir yere gider.
لاجرم آماس گیرد دست و پا ** تشنگی را نشکند آن استقا
Nihayet el ayak şişer... Su içmek, susuzluğu bir türlü geçirmez” dediler.
باز جواب انبیا علیهم السلام ایشان را
Peygamberlerin, tekrar onlara cevap vermeleri
انبیا گفتند نومیدی بدست ** فضل و رحمتهای باری بیحدست
Peygamberler dediler ki: “Ümitsizliğe düşmek kötüdür. Allah’ın ihsan ve rahmetlerine son yoktur.
از چنین محسن نشاید ناامید ** دست در فتراک این رحمت زنید
Böyle bir ihsan sahibinden ümit kesmek hiç de yaraşmaz. Bu rahmete el atın, yapışın!
ای بسا کارا که اول صعب گشت ** بعد از آن بگشاده شد سختی گذشت
Nice işler vardır ki ilk önce güç görünür de sonradan kolaylaşır, o güçlük geçer gider.
بعد نومیدی بسی اومیدهاست ** از پس ظلمت بسی خورشیدهاست2925
Ümitsizlikten sonra nice ümitler var… Karanlığın ardında nice güneşler var!
خود گرفتم که شما سنگین شدیت ** قفلها بر گوش و بر دل بر زدیت
Esasen tutalım yürekleriniz taş kesildi, kulağınıza, gönlünüze kilitler vuruldu.