-
خواستی مسجد بود آن جای خیر ** دیگری آمد مر آن را ساخت دیر
- Sen Onun bir hayır yurdu, bir mescit olmasını istersin ama başka biri çıkar gelir, orayı kilise, manastır yapar.
-
یا تو بافیدی یکی کرباس تا ** خوش بسازی بهر پوشیدن قبا
- Yahut da sen bir kumaş dokur, ondan giyinmek için kendine bir kaftan yapmak istersin.
-
تو قبا میخواستی خصم از نبرد ** رغم تو کرباس را شلوار کرد
- Sen kaftan istersin ama düşman, inadı yüzünden senin rağmine o kumaştan bir şalvar yapar.
-
چاره کرباس چه بود جان من ** جز زبون رای آن غالب شدن
-
او زبون شد جرم این کرباس چیست ** آنک او مغلوب غالب نیست کیست 2925
- Kumaş sahibi zebun oldu, kumaşın ne kabahati var? Üstün olana alt olmayan kimdir ki?
-
چون کسی بیخواست او بر وی براند ** خاربن در ملک و خانهی او نشاند
- Birisi, ev sahibinin isteği olmadan sürüp gelir, onun yurduna diken ekerse,
-
صاحب خانه بدین خواری بود ** که چنین بر وی خلاقت میرود
- Ev sahibi, elbette horluğa düşmek zorundadır. Ona böyle bir horluk, çaresiz gelip çatar.
-
هم خلق گردم من ار تازه و نوم ** چونک یار این چنین خواری شوم
- Ben de taze ve yeni isem de ne çare?Hor hakir oldum işte.Sevgili böyle istiyor,ben de hor oluyorum.
-
چونک خواه نفس آمد مستعان ** تسخر آمد ایش شاء الله کان
- Nefsin istediği olduktan sonra artık,bir işi Tanrı dilerse olur demek,bir alaydan ibarettir.
-
من اگر ننگ مغان یا کافرم ** آن نیم که بر خدا این ظن برم 2930
- Ben,Mecusilerin kusuru,yahut kafirsem de Tanrı hakkında yine böyle bir zanda bulunamam.
-
که کسی ناخواه او و رغم او ** گردد اندر ملکت او حکم جو
- Bir kimse,onun dileği olmadan ülkesinde gezsin,dolaşsın,buyruk yürütsün...buna imkan yoktur.
-
ملکت او را فرو گیرد چنین ** که نیارد دم زدن دم آفرین
- Birisi onu ülkesini ele geçirsin de soluğu yaratan Tanrı,bir nefes bile alamasın,bir şey bile söylemesin, böyle şey olmaz.
-
دفع او میخواهد و میبایدش ** دیو هر دم غصه میافزایدش
- Eğer Tanrı,bir adamdan şeytanı sürüp kovmak diler de buna rağmen Şeytan,her an o adamın derdini arttırırsa,
-
بندهی این دیو میباید شدن ** چونک غالب اوست در هر انجمن
- Bu şeytana kul olmak gerek. Çünkü her mecliste üstün çıkan o.
-
تا مبادا کین کشد شیطان ز من ** پس چه دستم گیرد آنجا ذوالمنن 2935
- Ben, aman Şeytan bunu benden kapmasın der durursam peki,böyle bir anda o ihsanlar sahibi Tanrı neden elimi tutmaz.
-
آنک او خواهد مراد او شود ** از کی کار من دگر نیکو شود
- Onun dilediği oluyorsa artık benim işim kimden düzelir ki?
-
مثل شیطان بر در رحمان
- Şeytanın Tanrı kapısındaki hali
-
حاش لله ایش شاء الله کان ** حاکم آمد در مکان و لامکان
- Haşa;Tanrı,neyi dilerse o olur. O,mekan aleminde de hakimdir, mekansızlık aleminde de.
-
هیچ کس در ملک او بیامر او ** در نیفزاید سر یک تای مو
- Hiçbir kimse,onun ülkesinde onun emri olmadıkça bir kılı bile kımıldatamaz.
-
ملک ملک اوست فرمان آن او ** کمترین سگ بر در آن شیطان او
- Mülk onundur,ferman onun.Onun kapısında en aşağılık köpek, Şeytandır,
-
ترکمان را گر سگی باشد به در ** بر درش بنهاده باشد رو و سر 2940
- Türkmenin, kapısında bir köpeği olsa,o köpek,onun kapısına yüzünü,başını koyup yatsa,
-
کودکان خانه دمش میکشند ** باشد اندر دست طفلان خوارمند
- Evin çocukları,kuyruğunu bile çekseler aldırmaz, onların ellerinde oyuncak olur.
-
باز اگر بیگانهای معبر کند ** حمله بر وی همچو شیر نر کند
- Fakat yoldan bir yabancı geçse erkek arslan gibi ona saldırır.
-
که اشداء علی الکفار شد ** با ولی گل با عدو چون خار شد
- Çünkü 'Kafirlere şiddetlidir',dosta gül gibidir, düşmana diken gibi.
-
ز آب تتماجی که دادش ترکمان ** آنچنان وافی شدست و پاسبان
- Türkmen,ona tutmaç suyu bile verse o, buna razı olur, bekçiliğini yapar.
-
پس سگ شیطان که حق هستش کند ** اندرو صد فکرت و حیلت تند 2945
- Peki, köpek Şeytanı da Tanrı yaratmıştır. Onda yüzlerce düşünce, yüzlerce hile halk etmiştir.