حکایت آن اعرابی کی سگ او از گرسنگی میمرد و انبان او پر نان و بر سگ نوحه میکرد و شعر میگفت و میگریست و سر و رو میزد و دریغش میآمد لقمهای از انبان به سگ دادن
Köpeği açlıktan ölen ve dağarcığı ekmekle dolu olduğu halde köpeğine bir lokma bile vermeyip de ölümüne ağlıyan, şiirler söyliyen, başına yüzüne vuran Arap
آن سگی میمرد و گریان آن عرب ** اشک میبارید و میگفت ای کرب
Arab’ın birinin köpeği ölmek üzereydi. Arap yağmur gibi gözyaşı dökmede, başıma ne dertler geldi demedeydi.
سایلی بگذشت و گفت این گریه چیست ** نوحه و زاری تو از بهر کیست
Bir dilenci geçiyordu. Dedi ki: Niye ağlıyorsun? Kimin için feryat ve figan ediyorsun?
گفت در ملکم سگی بد نیکخو ** نک همیمیرد میان راه او
Arap bir köpeğim vardı dedi, pek iyi huyluydu. İşte şuracıkta yol üstünde ölüyor.
روز صیادم بد و شب پاسبان ** تیزچشم و صیدگیر و دزدران 480
Gündüz avcımdı, gece bekçim. Gözü pekti, avı hemen yakalardı. Hırsızı derhal kovardı.
گفت رنجش چیست زخمی خورده است ** گفت جوع الکلب زارش کرده است
Adam derdi ne yaralandı mı? Diye sordu. Arap, hayır dedi, açlık onu bu hale getirdi.
گفت صبری کن برین رنج و حرض ** صابران را فضل حق بخشد عوض
Adam, bu derde, bu mihnete sabret dedi, Allah, sabredenlere karşılık ihsanda bulunur.
بعد از آن گفتش کای سالار حر ** چیست اندر دستت این انبان پر
Ondan sonra dedi ki: Ey hür kişi, elindeki şu dolu dağarcıkta ne var?
گفت نان و زاد و لوت دوش من ** میکشانم بهر تقویت بدن
Arap, dün akşamdan artan ekmeğim, azığım. Bedeni kuvvetlendirmek için taşımaktayım dedi.
گفت چون ندهی بدان سگ نان و زاد ** گفت تا این حد ندارم مهر و داد 485
Adam dedi ki: Neden o köpeğe ekmek yemek vermedin? Arap o kadar merhametim yok.
دست ناید بیدرم در راه نان ** لیک هست آب دو دیده رایگان
Yolda parasız ekmek ele geçmez. Fakat gözyaşı bedava dedi.
گفت خاکت بر سر ای پر باد مشک ** که لب نان پیش تو بهتر ز اشک
Adam, a havayla dolu kırba, toprak başına! Demek ki sence ekmek, gözyaşından daha iyi ha?
اشک خونست و به غم آبی شده ** مینیرزد خاک خون بیهده
Gözyaşı, kandır, dertle su haline gelir. Topraktan meydana gelen ekmek, beyhude kan dökmeye değmez dedi.
کل خود را خوار کرد او چون بلیس ** پارهی این کل نباشد جز خسیس
Arap, iblis gibi bütün vücudunu hor hakir bir hale getirmişti. Bu bütünün parçası, anacak aşağılık ve bayağı bir şeydir.
من غلام آنک نفروشد وجود ** جز بدان سلطان با افضال و جود 490
Ben varlığını o ihsan ve cömertlik sahibinden başkasına satmayana kul, köle olayım.
چون بگرید آسمان گریان شود ** چون بنالد چرخ یا رب خوان شود
O ağlarsa gökyüzü de ağlar. O feryat ederse gökyüzü de Yarabbi demeye başlar.
من غلام آن مس همتپرست ** کو به غیر کیمیا نارد شکست
Ben o himmet sahibi bakıra kul, köle olayım ki kimyadan başka bir şeye eğilmez.
دست اشکسته برآور در دعا ** سوی اشکسته پرد فضل خدا
Dua ederken Allah’ya sınık bir halde el kaldır. Allah’nın merhamet ve ihsanı, sınık kişiye doğru uçar.