پیر عقل آمد نه آن موی سپید ** مو نمیگنجد درین بخت و امید2280
İnsan akılla bir olur; saçı sakalı ağarmakla değil. O talihe, o devlete ümit kılı sığmaz, o devlet ümit ile rica ile bulunmaz!
انکار کردن آن جماعت بر دعا و شفاعت دقوقی و پریدن ایشان و ناپیدا شدن در پردهی غیب و حیران شدن دقوقی کی در هوا رفتند یا در زمین
O cemaatin, Dekukî’nin dua ve şefaatini hoş görmeyip uçması, gayp perdesi altında gizlenmesi Dekukî’ini, havaya mı çıktılar, yere mi geçtiler diye şaşırıp kalması
چون رهید آن کشتی و آمد بکام ** شد نماز آن جماعت هم تمام
O gemi kurtuldu, murat hâsıl oldu, o cemaatin namazı da tamamlandı.
فجفجی افتادشان با همدگر ** کین فضولی کیست از ما ای پدر
Onlar, birbirleriyle fısıldaşmaya başladılar. “Baba, bu aramızdaki herzevekil kim acaba” diyorlardı.
هر یکی با آن دگر گفتند سر ** از پس پشت دقوقی مستتر
Her biri, öbürüne gizlice söz söylüyordu. Dekukî’nin arkasında olduklarından görünmüyorlardı.
گفت هر یک من نکردستم کنون ** این دعا نه از برون نه از درون
Her biri, ben şimdiye kadar böyle bir duayı ne içimden geçirdim, ne dilime getirdim demekteydi.
گفت مانا این امام ما ز درد ** بوالفضولانه مناجاتی بکرد2285
Birisi, “Her halde bu işe karışan biz değiliz. Galiba imamımız derde düştü, üzerine lazım olmayan bir işe karıştı, münacatta bulundu” diyor;
گفت آن دیگر که ای یار یقین ** مر مرا هم مینماید این چنین
Öbürü” Canım dostum, bana da öyle geliyor.
او فضولی بوده است از انقباض ** کرد بر مختار مطلق اعتراض
O bir boşboğazmış, canı sıkılınca Allah’ın dileğine itiraz etti galiba” diyordu.
چون نگه کردم سپس تا بنگرم ** که چه میگویند آن اهل کرم
Dekukî, şöyle anlatır: Sonra bakayım, o kerem sahipleri ne diyorlar? dedim.
یک ازیشان را ندیدم در مقام ** رفته بودند از مقام خود تمام
Bir de baktım ki hiçbiri yerinde yok, hepsi de gitmiş.
نه به چپ نه راست نه بالا نه زیر ** چشم تیز من نشد بر قوم چیر2290
Ne solda adam var, ne sağda, ne yukarda kimse kalmış, ne aşağıda. Keskin gözüm, onların hiçbirini göremedi!
درها بودند گویی آب گشت ** نه نشان پا و نه گردی بدشت
Sanki inciymişler de erimişler, su olmuşlar. Ne ayak izleri kalmış, ne sahrada tozları var!
در قباب حق شدند آن دم همه ** در کدامین روضه رفتند آن رمه
Hepsi de Allah kubbelerine gizlenmişler. O cemaat, acaba hangi bahçeye gitti ki?
درتحیر ماندم کین قوم را ** چون بپوشانید حق بر چشم ما
Allah, bunları nasıl oldu da benim gözümden gizledi? Şaşırdım kaldım.
آنچنان پنهان شدند از چشم او ** مثل غوطهی ماهیان در آب جو
Onlar, balıklar nasıl dereye dalar, kaybolursa Dekukî’nin gözünden öyle kayboldular. Öyle gizlendiler.
آن دعای کهنهام شد مستجاب ** روزی من بود کشتم نک جواب
Zamanlarca edip durduğum dua kabul edildi. O, benim rızkımdı, tutup kestim, işte sana cevap” dediyse de
او ز خشم آمد گریبانش گرفت ** چند مشتی زد به رویش ناشکفت
Öküz sahibi yakasına sarıldı, sabredemedi, yüzüne de birkaç sille vurdu.
رفتن هر دو خصم نزد داود علیه السلام
Her iki düşmanın da Davud Peygamber aleyhisselâm’ın yanına gitmesi
میکشیدش تا به داود نبی ** که بیا ای ظالم گیج غبی2315
Çeke çeke Davud Peygamber’in yanına kadar götürdü. “ Gel bakalım zalim ahmak.
حجت بارد رها کن ای دغا ** عقل در تن آور و با خویش آ
Saçma sapan lâfları bırak azgın herif. Aklını başına al, kendine gel!
این چه میگویی دعا چه بود مخند ** بر سر و و ریش من و خویش ای لوند
Bu ne çeşit dua? Âlemi bana da güldürme, kendini de maskara etme!” diyordu.
گفت من با حق دعاها کردهام ** اندرین لابه بسی خون خوردهام
Adam “Ben Allah’a dua ettim, feryad ü figan ederek nice kanlar yuttum.
من یقین دارم دعا شد مستجاب ** سر بزن بر سنگ ای منکرخطاب
İyice biliyorum ki duam kabul edildi. Sen gayri ey kötü sözlü, var, başını taşlara vur” dediyse de
گفت گرد آیید هین یا مسلمین ** ژاژ بینید و فشار این مهین2320
Adam “Müslümanlar, buraya gelin de bu herifin yavelerini duyun!
ای مسلمانان دعا مال مرا ** چون از آن او کند بهر خدا
Müslümanlar, Allah için olsun söyleyin… Dua nasıl olur da benim malımı ona mal eder?
گر چنین بودی همه عالم بدین ** یک دعا املاک بردندی بکین
Eğer dua ile mal ele geçseydi bütün âlem dua eder, mal, mülk sahibi olurdu.
گر چنین بودی گدایان ضریر ** محتشم گشته بدندی و امیر
Dua ile ele bir şey geçseydi kör dilenciler de yücelirler, bey kesilirlerdi.
روز و شب اندر دعااند و ثنا ** لابهگویان که تو دهمان ای خدا
Onlar da gece gündüz dua ediyorlar, Yarabbi bize para ver, mal, mülk ver diyorlar.
تا تو ندهی هیچ کس ندهد یقین ** ای گشاینده تو بگشا بند این2325
Sen vermezsen kimsecikler bir şey vermez. Ey kapalı kapıları açan Allah, bize ihsan kapısını da sen aç derler.
مکسب کوران بود لابه و دعا ** جز لب نانی نیابند از عطا
Fakat körlerin çalışıp çabalaması yalnız dua ve feryat… Bir dilim ekmekten başka ellerine bir şey geçmez” dedi.
خلق گفتند این مسلمان راستگوست ** وین فروشندهی دعاها ظلمجوست
Halk, “Bu Müslüman doğru söylüyor. Bu dua satan, zalim bir adam.
این دعا کی باشد از اسباب ملک ** کی کشید این را شریعت خود بسلک
Hiç dua, bir şeye sahip olmaya sebep midir? Bu, şeraitte görülmüş bir şey mi?
بیع و بخشش یا وصیت یا عطا ** یا ز جنس این شود ملکی ترا
Ya paranla alarak bir mala sahip olursun, ya birisi sana bir şey bağışlar yahut vasiyet eder yahut da gönlünden kopar, sana verir. Bu çeşit bir şey olmadıkça bir şeye sahip olamazsın ki.