بدر را دیدی برین خوش چار طاق ** حسرتش را هم ببین اندر محاق
Dolunayı şu güzelim çardakta bir hoşça seyredersin ama ay sonunda bir de hasretine bak onun!
کودکی از حسن شد مولای خلق ** بعد فردا شد خرف رسوای خلق
Bir oğlan, güzellikle halkın efendisi olur... Olur, ama yarın da bunar, halka rezil rüsvay olur!
گر تن سیمینتنان کردت شکار ** بعد پیری بین تنی چون پنبهزار 1600
Gümüş bedenli güzellerin vücudu, seni avladıysa ihtiyarlıktan sonra bir de pamuk tarlasına dönen bedene bak!
ای بدیده لوتهای چرب خیز ** فضلهی آن را ببین در آبریز
Ey yağlı, ballı yemekleri gören, yiyen, onların fazlasını git de halâda seyret!
مر خبث را گو که آن خوبیت کو ** بر طبق آن ذوق و آن نغزی و بو
Pisliğe nerede senin o güzelliğin... Nerede senin tabaklarda o hoş görünüşün, yerken senden duyulan o zevk, o lezzet, de!
گوید او آن دانه بد من دام آن ** چون شدی تو صید شد دانه نهان
O sana der ki: o taneydi... Ben de onun tuzağıydım... Sen avlanınca o tane gizlendi!
بس انامل رشک استادان شده ** در صناعت عاقبت لرزان شده
Nice parmaklar vardır ki üstatlar bile onları kıskanır ama sonunda iş işlerken tirtir titrer!
نرگس چشم خمار همچو جان ** آخر اعمش بین و آب از وی چکان 1605
Can gibi güzel baygın gözler, nihayet görmez olur, onlardan su damlamaya başlar!
حیدری کاندر صف شیران رود ** آخر او مغلوب موشی میشود
Aslanların safında giden aslan gibi yiğit er, sonunda bir fareye mağlûp olur!
طبع تیز دوربین محترف ** چون خر پیرش ببین آخر خرف
Sanat sahibi ve çevik istidatlı kişiye sonunda bak! İhtiyar eşeğe döner, bunar gider!
زلف جعد مشکبار عقلبر ** آخرا چون دم زشت خنگ خر
Akıllılar alan siyah ve miskler saçan kıvırcık saçlar, nihayet boz eşeğin çirkin kuyruğuna döner!
خوش ببین کونش ز اول باگشاد ** وآخر آن رسواییش بین و فساد
Önce açıla saçıla oluşuna güzelce bir gör, sonunda da bozuluşunu, rüsvay oluşunu seyret!
زانک او بنمود پیدا دام را ** پیش تو بر کند سبلت خام را 1610
Önce sana tuzağını apaçık gösteren şey, sonunda ona kapılan hamların bıyığını, sakalını yoldu!
پس مگو دنیا به تزویرم فریفت ** ورنه عقل من ز دامش میگریخت
Artık dünya, beni hileleriyle aldattı... Yoksa aklım, onun tuzağından kaçardı elbet deme!
طوق زرین و حمایل بین هله ** غل و زنجیری شدست و سلسله
Altın gerdanlığı, hamaili bir gör de bak... Hakikatte nasıl bir tomruktur, bir zincirdir o!
همچنین هر جزو عالم میشمر ** اول و آخر در آرش در نظر
Böylece bütün âlem cüzlerini say dök... Hepsini önünden ve sonundan bir gör!
هر که آخربینتر او مسعودتر ** هر که آخربینتر او مطرودتر
Kim daha ziyade sonu görürse o, daha kutludur... Fakat kim ahırı görürse o daha fazla kovulmuş, sürülmüştür!
روی هر یک چون مه فاخر ببین ** چونک اول دیده شد آخر ببین 1615
Her şeyin yüzünü güzel ve parlak ay gibi gör... Fakat evvelini gördükten sonra sonunu da seyret!
تا نباشی همچو ابلیس اعوری ** نیم بیند نیم نی چون ابتری
Seyret de kör iblise dönme... o, noksan olduğundan noksan görür, bir yanı görür de bir yanı görmez!
دید طین آدم و دینش ندید ** این جهان دید آن جهانبینش ندید
Âdem’in toprağını gördü de dinini görmedi... Bu âlemi gören maneviyatını görmedi.
فضل مردان بر زنان ای بو شجاع ** نیست بهر قوت و کسب و ضیاع
Ey, yiğit er, erkeklerin kadınlara üstünlüğü kuvvet, kazanç ve mal mülk bakımından değildir.
ورنه شیر و پیل را بر آدمی ** فضل بودی بهر قوت ای عمی
Öyle olsaydı aslan ve fil, daha kuvvetli olduğu için insandan yüce, daha üstün olurdu a kör!
فضل مردان بر زن ای حالیپرست ** زان بود که مرد پایان بینترست 1620
Ey yalnız bu anı gören, erkeklerin kadınlardan üstün olması erkeğin kadına nazaran daha ziyade sonu görür olmasındandır!
مرد کاندر عاقبتبینی خمست ** او ز اهل عاقبت چون زن کمست
Erkek, işin sonunu göremezse işin sonunu görenlere nazaran kadın gibi noksan sayılır!
از جهان دو بانگ میآید به ضد ** تا کدامین را تو باشی مستعد
Âlemden iki zıt ses gelmektedir... Bakalım sen hangisine istidatlısın?
آن یکی بانگش نشور اتقیا ** وان یکی بانگش فریب اشقیا
Bir tanesi, iyi kişilere hayattır... Öbürü kötü kişilere hile!
من شکوفهی خارم ای خوش گرمدار ** گل بریزد من بمانم شاخ خار
Bir ses, ey güzel ve bana düşkün olan kişi, ben diken çiçeğiyim... Çiçek dökülür, ben kalırım; diken dalından ibaretim ben der.
بانگ اشکوفهش که اینک گلفروش ** بانگ خار او که سوی ما مکوش 1625
Çiçeği, ey gül satan, gel bu yana der... Dikenin sesiyse bizim yanımıza gelmeye kalkışma der!
این پذیرفتی بماندی زان دگر ** که محب از ضد محبوبست کر
Bu seslerden birini kabul ettin mi öbürünü duymazsın bile... Çünkü seven kişi, sevgiliye aykırı olan kişilerin sözlerine sağır olur!
آن یکی بانگ این که اینک حاضرم ** بانگ دیگر بنگر اندر آخرم
O seslerin biri işte ben buracıktayım, hazırım der. Öbür ses de, sen benim sonuma bak der.
حاضریام هست چون مکر و کمین ** نقش آخر ز آینهی اول ببین
Cihanın bozuluşu, “benim şimdiki halim biledir, pusudur... Sonumu, bir aynaya benzeyen önüme bak da gör!” der.
چون یکی زین دو جوال اندر شدی ** آن دگر را ضد و نا درخور شدی
Bu iki çuvaldan birine girdin mi öbürüne zıt olur, artık ona lâyık olmazsın!
ای خنک آنکو ز اول آن شنید ** کش عقول و مسمع مردان شنید 1630
Ne mutlu ona ki erlerin akıllarının duyduğu bu sesi, önceden işitti!
خانه خالی یافت و جا را او گرفت ** غیر آنش کژ نماید یا شگفت
Gönül evini hangi ses boş bulursa o gelir, tutar... Artık sahibine ondan başkası ya eğri görünür yahut acayip!
کوزهی نو کو به خود بولی کشید ** آن خبث را آب نتواند برید
Yeni testi sidiği emerse artık su, ondan o pisliği gideremez!
در جهان هر چیز چیزی میکشد ** کفر کافر را و مرشد را رشد
Âlemde her şey, bir şeyi çekmektedir... Küfür, kâfiri, doğruluk, doğru yola götüreni!
کهربا هم هست و مقناطیس هست ** تا تو آهن یا کهی آیی بشست
Kehlibar da vardır, mıknatıs da... Sen demir de olsan, saman çöpü de olsan elbette bir tuzağa düşersin!
برد مقناطیست ار تو آهنی ** ور کهی بر کهربا بر میتنی 1635
Demirsen seni bir mıknatıs kapar... Yok, saman çöpüysen kehlibara tutulur, ona gidersin!
آن یکی چون نیست با اخیار یار ** لاجرم شد پهلوی فجار جار
İyi kişilerle dost olmayan, elbette kötülerin yanında yer alır, onlara komşu olur!
هست موسی پیش قبطی بس ذمیم ** هست هامان پیش سبطی بس رجیم
Musa, Kıpti’ye göre pek kötüdür ama Haman da İsrailoğullarına göre taşlanmış melûnun biridir.
جان هامان جاذب قبطی شده ** جان موسی طالب سبطی شده
Haman’ın canı Kıpti’ye çeker, Âdem’in midesi buğdayla suyu!
معدهی خر که کشد در اجتذاب ** معدهی آدم جذوب گندم آب
(eksik)
گر تو نشناسی کسی را از ظلام ** بنگر او را کوش سازیدست امام 1640
1640.Karanlık yüzünden birisini tanıyamadın mı, kendisine kimi imam edinmiş, kime uymuş... Bak, ne olduğunu anlarsın!
بیان آنک عارف را غذاییست از نور حق کی ابیت عند ربی یطعمنی و یسقینی و قوله الجوع طعام الله یحیی به ابدان الصدیقین ای فی الجوع یصل طعامالله
Arifin Allah nurundan gıdası vardır. “Ben Rabi’me konuk olurum, O beni doyurur ve suvarır” denmiştir. “Açlık, Allah yemeğidir. Allah, doğruların bedenlerini onunla diriltir” hadisi de vardır ki açlıkta adama Allah yemeği gelir demektir.
زانک هر کره پی مادر رود ** تا بدان جنسیتش پیدا شود
Her yavru, anasının ardından gider... Bununla da cinsiyet anlaşılır.
آدمی را شیر از سینه رسد ** شیر خر از نیم زیرینه رسد
Âdemoğluna süt, göğüsten gelir, eşeğin sütü de bedeninin yarısından, aşağılık tarafından akar.
عدل قسامست و قسمت کردنیست ** این عجب که جبر نی و ظلم نیست
Adalet taksimcidir, bölüşülecek şeyleri o bölüştürür... Fakat şaşılacak şey şu ki bunda ne cebir vardır ne de zulüm!
جبر بودی کی پشیمانی بدی ** ظلم بودی کی نگهبانی بدی
Cebir olsaydı pişmanlık olur muydu? Zulüm olsaydı Allah’ın koruması olur muydu?
روز آخر شد سبق فردا بود ** راز ما را روز کی گنجا بود 1645
Gün geçti, ders yarına kaldı... Sırrımız hiç güne sığar mı ki?
ای بکرده اعتماد واثقی ** بر دم و بر چاپلوس فاسقی
Ey kötü kişinin yaltaklanmasına inanan, sözleri doğru sayan,
قبهای بر ساختستی از حباب ** آخر آن خیمهست بس واهیطناب
Sen su habbelerinden bir kubbe yapmışsın ama o öyle bir çadır ki ipleri pek kuvvetsiz,