-
نقش بر دیوار مثل آدم است ** بنگر از صورت چه چیز او کم است 1020
- Duvar üstüne yapılan insan resmi de insana benzer. Bak, sûret bakımından nesi eksik*
-
جان کم است آن صورت با تاب را ** رو بجو آن گوهر کمیاب را
- O parlak resmin yalnız canı noksan. Yürü, o nadir bulunur cevheri ara;
-
شد سر شیران عالم جمله پست ** چون سگ اصحاب را دادند دست
- Eshab-ı Kehf’in köpeğine el verilince, dünyadaki bütün aslanların başları alçaldı.
-
چه زیان استش از آن نقش نفور ** چون که جانش غرق شد در بحر نور
- Canı, nur denizinde gark olduktan sonra ona, kötü ve çirkin suretin ne ziyanı var?
-
وصف صورت نیست اندر خامهها ** عالم و عادل بود در نامهها
- Kalemler sureti övmezler. Kitaplara da adamın suretine ait vasıflar değil, “âlim, adalet sahibi” gibi zatına ait vasıflar yazılır.
-
عالم و عادل همه معنی است بس ** کش نیابی در مکان و پیش و پس 1025
- Bilgi ve adalet sahibi… Hep manadır, onları önde, artta, bir yerde bulamazsın,
-
میزند بر تن ز سوی لامکان ** مینگنجد در فلک خورشید جان
- Zata ait sıfatlar Lâmekân elinden cana şûle vermektedir, can güneşi, göklere sığamaz” dedi.
-
ذکر دانش خرگوش و بیان فضیلت و منافع دانستن
- Tavşanın bilgisi, bilginin fazileti ve faydaları
-
این سخن پایان ندارد هوش دار ** گوش سوی قصهی خرگوش دار
- Bu sözün sonu yoktur. Kulak ver, tavşan hikâyesini anla!
-
گوش خر بفروش و دیگر گوش خر ** کاین سخن را در نیابد گوش خر
- Eşekkulağını sat, başka bir kulak al ki bu sözü eşekkulağı anlayamaz!
-
رو تو روبه بازی خرگوش بین ** مکر و شیر اندازی خرگوش بین
- Yürü, tavşanın tilki gibi kurnazlığına bak, onun düşüncesini ve aslanı mağlup edişini gör!