-
زو پری و دیو ساحلها گرفت ** هر یکی در جای پنهان جا گرفت
- O yüzden periler, şeytanlar, kenarı boylamışlar, her biri gizli bir yerde mekân tutmuşlardır.
-
آدمی را دشمن پنهان بسی است ** آدمی با حذر عاقل کسی است
- İnsanoğlunun gizli düşmanı çoktur. İhtiyata riayet eden kişi, akıllıdır.
-
خلق پنهان زشتشان و خوبشان ** میزند در دل بهر دم کوبشان 1035
- Bizden gizli; güzel, çirkin, nice mahlûkat vardır ki onlar, daima gönül kapısının çalıp dururlar.
-
بهر غسل ار در روی در جویبار ** بر تو آسیبی زند در آب خار
- Yıkanmak için dereye girince derenin dibindeki diken sana zarar verir;
-
گر چه پنهان خار در آب است پست ** چون که در تو میخلد دانی که هست
- Gerçi diken suyun dibinde gizlidir, fakat sana batınca mevcudiyetini anlarsın.
-
خار خار وحیها و وسوسه ** از هزاران کس بود نی یک کسه
- Vahiy ve vesveselerin ıstırapları, binlerce kişiden gelir, bir kişiden değil.
-
باش تا حسهای تو مبدل شود ** تا ببینیشان و مشکل حل شود
- Şüphe ediyorsan sabret, duyguların değişince onları görürsün, müşkül hallolur;
-
تا سخنهای کیان رد کردهای ** تا کیان را سرور خود کردهای 1040
- O vakit kimlerin sözlerini reddetmişsin, kimleri kendine ulu eylemişsin, görürsün.
-
باز طلبیدن نخجیران از خرگوش سر اندیشهی او را
- Av hayvanlarının tekrar tavşanın sırrını ve düşüncesini araştırmaları
-
بعد از آن گفتند کای خرگوش چست ** در میان آر آن چه در ادراک تست
- Ondan sonra dediler ki: “Ey çevik tavşan! Aklındakini meydana çıkar!
-
ای که با شیری تو در پیچیدهای ** باز گو رایی که اندیشیدهای
- Ey bir aslanla pençeleşen, kavgaya girişen, düşündüğün şeyi söyle!