صورت از بیصورتی آمد برون ** باز شد که إنا إليه راجعون
Suret sûretsizlikten çıktı, yine sûretsizliğe döndü. Zira biz yine Tanrı’ya döneceğiz.
پس ترا هر لحظه مرگ و رجعتی است ** مصطفی فرمود دنیا ساعتی است
Şu halde sen her göz açıp kapamada ölüyor, diriliyorsun. Mustafa “dünya bir andan ibarettir” buyurdu.
فکر ما تیری است از هو در هوا ** در هوا کی پاید آید تا خدا
Bizim fikrimiz havada bir oktur. Havada nasıl durur? Tanrı’ya gelir.
هر نفس نو میشود دنیا و ما ** بیخبر از نو شدن اندر بقا
Her nefeste dünya yenilenir. Fakat biz, dünyayı öylece durur gördüğümüzden bu yenilenmeden haberdar değiliz.
عمر همچون جوی نو نو میرسد ** مستمری مینماید در جسد1145
Ömür su gibi yeniden yeniye akıp gider. Fakat cesette bir daimîlik gösterir.
آن ز تیری مستمر شکل آمده ست ** چون شرر کش تیز جنبانی به دست
Elinde hızlı hızlı oynattığın ucu ateşli bir sopa nasıl upuzun ve tek bir ateş hattı gibi görünürse ömür de pek çabuk akıp geçtiğinden daimî bir şekilde görünür.
شاخ آتش را بجنبانی به ساز ** در نظر آتش نماید بس دراز
Ateşli çöpü sallasan ateş gözüne upuzun görünür.
این درازی مدت از تیزی صنع ** مینماید سرعت انگیزی صنع
Bu ömür uzunluğunu da Tanrı’nın tez tez halk etmesindendir. Tanrı’nın yeniden yeniye ve süratle halk etmesi, ömrü öyle uzun e daimî gösterir.
طالب این سر اگر علامهای است ** نک حسام الدین که سامی نامهای است
Bu sırrı bilmek isteyen, pek büyük ve derin bir âlim bile olsa (kendiliğinden bilemez, ona de ki: işte Husâmeddin buracıktadır. O yüce bir kitaptır ondan öğren)
رسیدن خرگوش به شیر و خشم شیر بر وی
Tavşanın aslan huzuruna gelmesi, aslanın ona kızması
شیر اندر آتش و در خشم و شور ** دید کان خرگوش میآید ز دور1150
Aslanın kızgınlığı arttı, titizlendi. Baktı ki tavşan, uzaktan geliyor.