-
شیر اندر آتش و در خشم و شور ** دید کان خرگوش میآید ز دور 1150
- Aslanın kızgınlığı arttı, titizlendi. Baktı ki tavşan, uzaktan geliyor.
-
میدود بیدهشت و گستاخ او ** خشمگین و تند و تیز و ترش رو
- Korkusuz ve çalımlı bir tavırla hiddetli, titiz, kızgın, suratı asık bir halde koşmakta.
-
کز شکسته آمدن تهمت بود ** وز دلیری دفع هر ریبت بود
- Çünkü müteessir ve zebun bir halde gelişten suçluluk anlaşılır. Ama cesurluk her türlü şüpheyi giderir.
-
چون رسید او پیشتر نزدیک صف ** بانگ بر زد شیرهای ای ناخلف
- Aslanın hizasına yaklaşıp ilerleyince aslan bağırdı: “Bire adam evlâdı olmayan!
-
من که گاوان را ز هم بدریدهام ** من که گوش پیل نر مالیدهام
- Ben ki filleri parça parça etmişim; ben ki erkek aslanların kulağını burmuşum;
-
نیم خرگوشی که باشد که چنین ** امر ما را افکند او بر زمین 1155
- Bir tavşan parçası kim oluyor ki böyle benim emrimi ayakaltına atsın!
-
ترک خواب غفلت خرگوش کن ** غرهی این شیر ای خر گوش کن
- Tavşan uykusunu ve gafletini bırak; ey eşek, bu aslanın kükreyişini dinle!”
-
عذر گفتن خرگوش
- Tavşanın mazeretini söylemesi ve aslana yaltaklanması
-
گفت خرگوش الامان عذریم هست ** گر دهد عفو خداوندیت دست
- Tavşan dedi ki: “Eğer efendimiz affederlerse aman dileyeceğim, mazeretim var.”
-
گفت چه عذر ای قصور ابلهان ** این زمان آیند در پیش شهان
- Aslan “Ey ahmaklardan arta kalan, bu ne biçim özür? Padişahlar huzuruna bu zaman mı gelinir?
-
مرغ بیوقتی سرت باید برید ** عذر احمق را نمی شاید شنید
- Sen vakitsiz öten horozsun başını kesmeli. Ahmağın mazereti dinlenmez.