-
بو البشر کاو علم الاسما بگ است ** صد هزاران علمش اندر هر رگ است
- “Allemelesmâ” ya bey olan, her damarında yüz binlerce ilim bulunan insanlar atası,
-
اسم هر چیزی چنان کان چیز هست ** تا به پایان جان او را داد دست 1235
- Her şeyin adını, nasılsa öylece bilmiş sonunda ne olacaksa sonuna kadar da agâh olmuştu.
-
هر لقب کاو داد آن مبدل نشد ** آن که چستش خواند او کاهل نشد
- O, eşyaya ne lâkap verdiyse değişmemiştir; çevik dediği tembel çıkmamıştır.
-
هر که آخر مومن است اول بدید ** هر که آخر کافر او را شد پدید
- Sonunda mümin olacak kimseyi önceden gördü; sonunda kâfir olacak adam da ona belli oldu.
-
اسم هر چیزی تو از دانا شنو ** سر رمز علم الاسما شنو
- Her şeyin adını, bilenden işit; “Allemelesmâ” remzinin sırrını duy!
-
اسم هر چیزی بر ما ظاهرش ** اسم هر چیزی بر خالق سرش
- Bize göre her şeyin adı, görünüşüne tâbidir; nasıl görünüyorsa biz, ona öyle deriz. Fakat Tanrı’ya göre içyüzüne, hakikatine tâbidir.
-
نزد موسی نام چوبش بد عصا ** نزد خالق بود نامش اژدها 1240
- Mûsâ’ya göre sopasının adı asâ; Yaratan yanında ejderha idi.
-
بد عمر را نام اینجا بت پرست ** لیک مومن بود نامش در الست
- Bu âlemde Ömer’in adı puta tapındı; hâlbuki tâ “Elest” te onun ismi mümindi.
-
آن که بد نزدیک ما نامش منی ** پیش حق این نقش بد که با منی
- Bizim yanımızda adı meni olan şey, Hak yanında şu benlikle zahir olan suretti.
-
صورتی بود این منی اندر عدم ** پیش حق موجود نه بیش و نه کم
- Bu meni, yokluk âleminde vardı; eksiksiz, artıksız aynen Tanrı’nın ilminde mevcuttu.