شیر گفتش تو ز اسباب مرض ** این سبب گو خاص کاین استم غرض
Aslan dedi ki: “Sen bu sebepleri bırak da şu geriye çekilmenin sebebini söyle, benim maksadım o.”
گفت آن شیر اندر این چه ساکن است ** اندر این قلعه ز آفات ایمن است
Tavşan, “O aslan, bu kuyuda oturuyor; bu kalenin içinde bütün afetlerden emin!” dedi.
قعر چه بگزید هر کی عاقل است ** ز آن که در خلوت صفاهای دل است
Aklı olan kimse oturmak için kuyu dibini seçmiştir. Çünkü gönül sefaları halvetler.
ظلمت چه به که ظلمتهای خلق ** سر نبرد آن کس که گیرد پای خلق1300
Kuyunun karanlığı, halkın verdiği karanlıklardan daha iyidir. Halkın ayağını tutan, halkla karışıp görüşen; başını kurtaramamış, selâmete erişememiştir.
گفت پیش آ زخمم او را قاهر است ** تو ببین کان شیر در چه حاضر است
Aslan “İleri yürü. Benim açacağım yara, onu kahreder, bir bak, o aslan orada mı? “ dedi.
گفت من سوزیدهام ز آن آتشی ** تو مگر اندر بر خویشم کشی
Tavşan “Ben o ateşten bir kere yanmışım. Sen beni kucağına alırsan,
تا بپشت تو من ای کان کرم ** چشم بگشایم به چه در بنگرم
Ey kerem madeni, ancak o vakit yardımınla gözümü açar, kuyuya bakabilirim” dedi.
نظر کردن شیر در چاه و دیدن عکس خود را و آن خرگوش را
Aslanın kuyuya bakıp kendinin ve tavşanın aksini görmesi
چون که شیر اندر بر خویشش کشید ** در پناه شیر تا چه میدوید
Aslan onu kucağına aldı. O da aslanın himayesinde kuyuya kadar vardı.
چون که در چه بنگریدند اندر آب ** اندر آب از شیر و او در تافت تاب1305
Kuyunun içine, suya bakınca aslanın ve onun aksi, sı içinde parıldadı.
شیر عکس خویش دید از آب تفت ** شکل شیری در برش خرگوش زفت
Aslan su içinde parıldayan aksini gördü. Suda bir aslan şekliyle kucağında şişman bir tavşan şekli gördü.