-
گر بدندانش گزی پر خون کنی ** درد دندانت بگیرد چون کنی
- Sen birisini dişinle ısırıp ta kan içinde bırakırsan diş ağrısına tutulunca ne yaparsın?
-
شیر خود را دید در چه وز غلو ** خویش را نشناخت آن دم از عدو
- Aslan, kuyuda kendisini görünce hiddetinden o anda kendini düşmanından ayırt edemedi.
-
عکس خود را او عدوی خویش دید ** لا جرم بر خویش شمشیری کشید
- Kendi aksini kendi düşmanı sandı, hulâsa, kendisine kılıç çekti.
-
ای بسا ظلمی که بینی از کسان ** خوی تو باشد در ایشان ای فلان
- Ey adam! İnsanlarda gördüğün birçok zulümler, senin huyundur; sen, kendi huyunu onlarda görüyorsun.
-
اندر ایشان تافته هستی تو ** از نفاق و ظلم و بد مستی تو 1320
- Senin varlığın, nifakın, zulmün, gafletin onlara aksetmiştir.
-
آن تویی و آن زخم بر خود میزنی ** بر خود آن دم تار لعنت میتنی
- Sen o sun, sen kendini yaralamaktasın. O anda lânet ipliğini kendine, kendin dokuyorsun!
-
در خود آن بد را نمیبینی عیان ** ور نه دشمن بودیی خود را به جان
- O kötülüğü sen kendinde açıkça görmüyorsun. Görsen kendine kendin, candan düşman olurdun.
-
حمله بر خود میکنی ای ساده مرد ** همچو آن شیری که بر خود حمله کرد
- Ey ahmak! Kendine saldıran o aslan gibi sen de kendine saldırıyorsun.
-
چون به قعر خوی خود اندر رسی ** پس بدانی کز تو بود آن ناکسی
- Ahlâkının künhüne erişir, hakikatini anlarsan o adam olmamazlığın senden olduğunu bilirsin.
-
شیر را در قعر پیدا شد که بود ** نقش او آن کش دگر کس مینمود 1325
- Aslan; başka bir aslan gibi görünen şeklin, kendi aksinden ibaret olduğu kuyu dibinde zahir oldu.