-
دوزخ است این نفس و دوزخ اژدهاست ** کاو به دریاها نگردد کم و کاست 1375
- Cehennem, bu nefistir; cehennem, bir ejderhadır ki harareti denizlerle eksilmez.
-
هفت دریا را در آشامد هنوز ** کم نگردد سوزش آن خلق سوز
- Yedi denizi içer de yine kocakarıya benzeyen nefsin harareti ve coşkunluğu azalmaz.
-
سنگها و کافران سنگ دل ** اندر آیند اندر او زار و خجل
- Taşlar, taş yürekli kâfirler; ağlayıp inleyerek mahcup bir halde cehenneme girerler.
-
هم نگردد ساکن از چندین غذا ** تا ز حق آید مر او را این ندا
- Hak’tan ona şu nida gelmedikçe bu kadar azaba da kanaat etmez:
-
سیر گشتی سیر گوید نی هنوز ** اینت آتش اینت تابش اینت سوز
- “Doydun mu” denir. O, kurt ve sırtlan gibi “Hayır, doymadım” der. İşte sana ateş, işte sana hararet!
-
عالمی را لقمه کرد و در کشید ** معدهاش نعره زنان هل من مزید 1380
- Bütün bir âlemi, bir lokma edip yutar da yine midesi “Daha fazla yok mu” diye bağırır.
-
حق قدم بر وی نهد از لا مکان ** آن گه او ساکن شود از کن فکان
- Nihayet Hak, onun üstüne Lâmekân âleminden ayağını koyar da işte o vakit derhal sakinleşir.
-
چون که جزو دوزخ است این نفس ما ** طبع کل دارد همیشه جزوها
- Bizim nefsimiz de cehennemin bir parçasıdır. Onun için cüzüler daima küllün tabiatındadır.
-
این قدم حق را بود کاو را کشد ** غیر حق خود کی کمان او کشد
- Nefsi öldürecek ayak da ancak Hakk’ın ayağıdır. Zaten nefsin yayını Hak’tan gayrı kim çekebilir?
-
در کمان ننهند الا تیر راست ** این کمان را باژگون کژ تیرهاست
- Yaya ancak doğru ok koyarlar. Bu yayın ters ve eğri okları da vardır.