-
ز آتش دل و آب دیده نقل ساز ** بوستان از ابر و خورشید است باز
- Gönül ateşiyle gözyaşından çerez düz. Bahçe, bulutla güneş yüzünden yetişmiş, yeşermiştir.
-
تو چه دانی قدر آب دیدهگان ** عاشق نانی تو چون نادیدگان
- Sen gözyaşı zevkini ne bilirsin? Görmedikleri gibi ekmek âşığısın!
-
گر تو این انبان ز نان خالی کنی ** پر ز گوهرهای اجلالی کنی
- Bu karın dağarcığından ekmeği boşaltırsan ululuk incileri ile doldurursun.
-
طفل جان از شیر شیطان باز کن ** بعد از آنش با ملک انباز کن 1640
- Önce can çocuğunu Şeytan sütünden kes de sonra onu meleklere ortak yap.
-
تا تو تاریک و ملول و تیرهای ** دان که با دیو لعین همشیرهای
- Sen karanlık, mükedder ve bulanık oldukça bil ki melûn Şeytan’la sütkardeşisin!
-
لقمهای کان نور افزود و کمال ** آن بود آورده از کسب حلال
- Nur ve kemali arttıran lokma, helâl kazançtan elde edilen lokmadır.
-
روغنی کاید چراغ ما کشد ** آب خوانش چون چراغی را کشد
- Çırağımıza katılınca söndüren yağa yağ deme, çırağı söndüren yağa su de!
-
علم و حکمت زاید از لقمهی حلال ** عشق و رقت آید از لقمهی حلال
- İlim ve hikmet helâl lokmadan doğar; aşk ve rikkat helâl lokmadan meydana gelir.
-
چون ز لقمه تو حسد بینی و دام ** جهل و غفلت زاید آن را دان حرام 1645
- Bir lokmadan hasede uğrar, tuzağa düşersen; bir lokmadan bilgisizlik ve gaflet meydana gelirse, sen o lokmayı haram bil!
-
هیچ گندم کاری و جو بر دهد ** دیدهای اسبی که کرهی خر دهد
- Hiç buğday ektin de arpa verdiğini gördün mü? Hiç attan eşek sıpası olduğunu gördün mü?