اشک کان از بهر او بارند خلق ** گوهر است و اشک پندارند خلق1780
Halkın onun için döktüğü gözyaşları incidir; halk gözyaşı sanır.
من ز جان جان شکایت میکنم ** من نیم شاکی روایت میکنم
Ben canlar canından şikâyetçi değilim, hikâye etmekteyim.
دل همیگوید کز او رنجیدهام ** وز نفاق سست میخندیدهام
Gönül,” ben ondan incindim” dedikçe, gönlün bu asılsız ve ehemmiyetsiz nifakına gülmekteyim.
راستی کن ای تو فخر راستان ** ای تو صدر و من درت را آستان
Ey doğruların medar-ı iftiharı! Doğrulukta bulun. Ey baş köşe! Ben senin kapında eşiğim.
آستان و صدر در معنی کجاست ** ما و من کو آن طرف کان یار ماست
Mana âleminde başköşe nerede, eşik nerede? Sevgilimizin bulunduğu yerde biz ve ben nerede?
ای رهیده جان تو از ما و من ** ای لطیفهی روح اندر مرد و زن1785
Ey canı biz ve ben kaydından kurtulan! Ey erkekte kadında söze ve vasfa sığmaz ruh!
مرد و زن چون یک شود آن یک تویی ** چون که یک جا محو شد آنک تویی
Erkek, kadın kaydı kalkıp bir olunca o bir, sensin. Birler de aradan kalkınca kalan yalnız sensin.
این من و ما بهر آن بر ساختی ** تا تو با خود نرد خدمت باختی
Kendi kendinle huzur tavlasını oynamak için bu “ben” ve “biz”i vücuda getirdin.
تا من و توها همه یک جان شوند ** عاقبت مستغرق جانان شوند
Bu suretle “ben” ve “sen” ler, umumiyetle bir can haline gelirler, sonunda da sevgiliye mustağrak olurlar.
این همه هست و بیا ای امر کن ** ای منزه از بیان و از سخن
(Ben, biz, ben ve bizim, varlıkların varlığı ve yokluğu, hulâsa) söylediklerimin hepsi vardır, vakidir. Ey kün emri, ey gel denmekten ve söz söylemekten münezzeh Tanrı, sen gel!