درنیابد حال پخته هیچ خام ** پس سخن کوتاه باید و السلام
Ham, pişkinin halinden anlamaz, öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm.
بند بگسل، باش آزاد ای پسر ** چند باشی بند سیم و بند زر
Ey oğul! Bağı çöz, azat ol. Ne zamana kadar gümüş, altın esiri olacaksın?
گر بریزی بحر را در کوزهای ** چند گنجد قسمت یک روزهای20
Denizi bir testiye dökersen ne alır? Bir günün kısmetini…
کوزهی چشم حریصان پر نشد ** تا صدف قانع نشد پر در نشد
Harislerin göz testisi dolmadı. Sedef, kanaatkâr olduğundan inci ile doldu.
هر که را جامه ز عشقی چاک شد ** او ز حرص و عیب کلی پاک شد
Bir aşk yüzünden elbisesi yırtılan, hırstan, ayıptan adamakıllı temizlendi.
شاد باش ای عشق خوش سودای ما ** ای طبیب جمله علتهای ما
Ey bizim sevdası güzel aşkımız; şad ol; ey bütün hastalıklarımızın hekimi;
ای دوای نخوت و ناموس ما ** ای تو افلاطون و جالینوس ما
Ey bizim kibir ve azametimizin ilâcı, ey bizim Eflâtun’umuz! Ey bizim Calinus’umuz!
جسم خاک از عشق بر افلاک شد ** کوه در رقص آمد و چالاک شد25
Toprak beden, aşktan göklere çıktı; dağ oynamaya başladı, çevikleşti.
عشق جان طور آمد عاشقا ** طور مست و خر موسی صاعقا
Ey âşık! Aşk; Tûr’un canı oldu. Tûr sarhoş, Mûsa da düşüp bayılmış!
با لب دمساز خود گر جفتمی ** همچو نی من گفتنیها گفتمی
Zamanımı beraber geçirdiğim arkadaşımın dudağına eş olsaydım (sırlarına tahammül edecek bir hemdem bulsaydım) ney gibi ben de söylenecek şeyleri söylerdim.