English    Türkçe    فارسی   

1
1863-1872

  • همچو مطبوخ است و حب کان را خوری ** تا به دیری شورش و رنج اندری‌‌
  • Kınanmak, kaynatılmış ilâç ve hap gibidir; içer, yahut yutarsa uzun bir müddet ıstırap ve elem içinde kalırsın.
  • ور خوری حلوا بود ذوقش دمی ** این اثر چون آن نمی‌‌پاید همی‌‌
  • Tatlı yersen onun zevki bir andır, tesiri öbürü kadar sürmez.
  • چون نمی‌‌پاید همی‌‌پاید نهان ** هر ضدی را تو به ضد او بدان‌‌ 1865
  • Zahiren uzun sürdüğü için de tesiri, gizlidir. Her şeyi, zıddıyla anla!
  • چون شکر پاید نهان تاثیر او ** بعد حینی دمل آرد نیش جو
  • Medhin tesiri, şekerin tesirine benzer; gizli tesir eder ve bir müddet sonra vücutta deşilmesi icabeden bir çıban çıkar.
  • نفس از بس مدحها فرعون شد ** کن ذلیل النفس هونا لا تسد
  • Nefis çok övülmesi yüzünden Firavunlaştı. Alçak gönüllü, hor, hakir ol; ululuk taslama!
  • تا توانی بنده شو سلطان مباش ** زخم کش چون گوی شو چوگان مباش‌‌
  • Elinden geldikçe kul ol, sultan olma! Top gibi zahmet çekici ol, çevgân olma!
  • ور نه چون لطفت نماند وین جمال ** از تو آید آن حریفان را ملال‌‌
  • Yoksa senin bu letafetin, bu güzelliğin kalmayınca o, seninle düşüp kalkanlar, senden usanırlar.
  • آن جماعت کت همی‌‌دادند ریو ** چون ببینندت بگویندت که دیو 1870
  • Evvelce seni aldatıp duranlar, o vakit seni görünce “Şeytan” adını takarlar.
  • جمله گویندت چو بینندت به در ** مرده‌‌ای از گور خود بر کرد سر
  • Seni kapı dibinde görünce hepsi birden “Mezarından çıkmış hortlak” derler;
  • همچو امرد که خدا نامش کنند ** تا بدین سالوس در دامش کنند
  • Genç oğlan gibi. Ona önce Tanrı adını takarlar, bu yaltaklıkla tuzağa düşürmek isterler.