-
دیو سوی آدمی شد بهر شر ** سوی تو ناید که از دیوی بتر
- Şeytan, adamın yanına bir kötülük için gelir; senin yanına gelmez. Çünkü sen Şeytan’dan da betersin.
-
تا تو بودی آدمی دیو از پیات ** میدوید و میچشانید او میات 1875
- Şeytan, sen insan oldukça izini izler, ardından koşar, sana şarabını tattırırdı.
-
چون شدی در خوی دیوی استوار ** میگریزد از تو دیو نابکار
- Ey bir işe yaramaz adam! Şeytan huyunda ayak direyip şeytanlaşınca senden Şeytan da kaçmaktadır.
-
آن که اندر دامنت آویخت او ** چون چنین گشتی ز تو بگریخت او
- Eteğine sarılan kimse de, sen bu hale gelince senden kaçar!
-
تفسیر ما شاء الله کان
- “ Mâşâllahu Kân “ sözünün tefsiri
-
این همه گفتیم لیک اندر بسیچ ** بیعنایات خدا هیچیم هیچ
- Bunların hepsini söyledik ama Tanrı inayetleri olmadıkça Tanrı yolunda hiçiz, hiç!
-
بیعنایات حق و خاصان حق ** گر ملک باشد سیاه استش ورق
- Tanrı’nın ve Tanrı erlerinin inayetleri olmazsa melek bile olsa defteri kapkaradır.
-
ای خدا ای فضل تو حاجت روا ** با تو یاد هیچ کس نبود روا 1880
- Ey Tanrı, ey ihsanı hacetler reva eden! Sana karşı hiçbir kimsenin adını anmak lâyık değil.
-
این قدر ارشاد تو بخشیدهای ** تا بدین بس عیب ما پوشیدهای
- Bu kadarcık irşat kudretini de sen bağışladın, şimdiye kadar nice ayıplarımızı örttün.
-
قطرهای دانش که بخشیدی ز پیش ** متصل گردان به دریاهای خویش
- Ezelde bağışladığın irfan katrasını, denizlerine ulaştır.
-
قطرهای علم است اندر جان من ** وارهانش از هوا وز خاک تن
- Canımdaki, bir katra ilimden ibarettir; onu ten havasından, ten toprağından kurtar!