جان ناری یافت از وی انطفا ** مرده پوشید از بقای او قبا1955
Ateş meşrepli olan can, ondan ateş söndürme kabiliyetini kazandı. Hoş olmayan can, onun lûtfu ile hoş bir hale geldi.
تازگی و جنبش طوبی است این ** همچو جنبشهای حیوان نیست این
Bu tazelik, Tûbâ ağacının tazeliği; bu hareket, Tûbâ ağacının hareketidir. Halkın hareketlerine benzemez.
گر در افتد در زمین و آسمان ** زهرههاشان آب گردد در زمان
Eğer bu ebedî nefha, yere göğe nazil olsa… yer ehliyle gök ehlinin ödleri su kesilirdi.
خود ز بیم این دم بیمنتها ** باز خوان فأبين أن یحملنها
Esasen bu nihayeti olmayan nefhanın korkusundan, gökler, yeryüzü ve dağlar o emaneti yüklenmekten çekindiler. “Feebeyne en yahmilnehâ” ayetini oku da gör.
ور نه خود أشفقن منها چون بدی ** گرنه از بیمش دل که خون شدی
Korkusundan dağın yüreği kan olmasaydı “Eşfakne minhâ” denir miydi?
دوش دیگر لون این میداد دست ** لقمهی چندی در آمد ره ببست1960
Bu Tanrı kokusu dün gece bize bir başka türlü zuhur etti, fakat birkaç lokma geldi, kapıyı kapadı.
بهر لقمه گشته لقمانی گرو ** وقت لقمان است ای لقمه برو
Lokma için bir Lokman, rehin oldu. Şimdi Lokman'ın sırası; ey lokma sen çekil.
از هوای لقمهی این خار خار ** از کف لقمان همیجویید خار
Bu mihnet ve meşakkat lokması yüzünden Lokman'ın ayağına batan dikeni çıkarın.
در کف او خار و سایهش نیز نیست ** لیکتان از حرص آن تمییز نیست
Onun ayağında diken değil, gölgesi bile yok. Fakat siz, hırstan onu fark edemiyorsunuz.
خار دان آن را که خرما دیدهای ** ز آن که بس نان کور و بس نادیدهای
Hurma olarak gördüğünü diken bil. Çünkü sen çok nankör, çok görgüsüzsün!