-
سوی خلقان صد اشارت میکنند ** و آن که گوش استش عبارت میکنند 2015
- Halka doğru yüz türlü işaretlerde bulunurlar, duyana söz söylerler.
-
با زبان سبز و با دست دراز ** از ضمیر خاک میگویند راز
- Yeşil dilleriyle, uzun elleriyle toprağın içindeki sırları anlatırlar.
-
همچو بطان سر فرو برده به آب ** گشته طاوسان و بوده چون غراب
- Kazlar gibi başlarını su içine çekmişler. Karga gibiyken tavus haline gelmişlerdir.
-
در زمستانشان اگر محبوس کرد ** آن غرابان را خدا طاوس کرد
- Tanrı, onları kış vakti hapsetmişse de baharda o kargaları tavus haline getirir.
-
در زمستانشان اگر چه داد مرگ ** زندهشان کرد از بهار و داد برگ
- Kışın onlara ölüm vermişse de bahar yüzünden yine diriltip yapraklandırır, yeşertir.
-
منکران گویند خود هست این قدیم ** این چرا بندیم بر رب کریم 2020
- Münkirler der ki: “Eskiden beri olagelmiş bir şey. Neden bunu kerem sahibi Tanrı’ya isnat edelim?”
-
کوری ایشان درون دوستان ** حق برویانید باغ و بوستان
- Onların körlüğüne rağmen Tanrı, dostların gönüllerinde bağlar, bahçeler bitirmiştir.
-
هر گلی کاندر درون بویا بود ** آن گل از اسرار کل گویا بود
- Gönülde kokan her gül, kül sırlarından bahisler açar.
-
بوی ایشان رغم انف منکران ** گرد عالم میرود پرده دران
- Onların kokuları, münkirlerin burunlarını yere sürtmek için perdeleri yırtarak dünyanın etrafını dönüp dolaşırlar.
-
منکران همچون جعل ز آن بوی گل ** یا چو نازک مغز در بانگ دهل
- Münkirler, o gönül kokusuna karşı kara böcek gibidirler; dayanamazlar. Yahut davul sesine tahammül edemeyen beyni zayıf kimseye benzerler.