-
غیب را ابری و آبی دیگر است ** آسمان و آفتابی دیگر است 2035
- Gayb âleminin başka bir bulutu, başka bir yağmuru, başka bir göğü, başka bir güneşi vardır.
-
ناید آن الا که بر خاصان پدید ** باقیان فی لبس من خلق جدید
- Fakat o, ancak havassa görünür, diğerleri “ Öldükten sonra tekrar yaratılıp diriltileceklerinden şüphe ederler.”
-
هست باران از پی پروردگی ** هست باران از پی پژمردگی
- Yağmur vardır, âlemi beslemek için yağar. Yağmur vardır âlemi perişan etmek için yağar.
-
نفع باران بهاران بو العجب ** باغ را باران پاییزی چو تب
- Bahar yağmurlarının faydası, şaşılacak bir derecededir. Güz yağmuruysa, bağa sıtma gibidir.
-
آن بهاری ناز پروردش کند ** وین خزانی ناخوش و زردش کند
- Bahar yağmuru, bağı nazü naim ile besler, yetiştirir. Güz yağmuruysa bozar, sarartır.
-
همچنین سرما و باد و آفتاب ** بر تفاوت دان و سر رشته بیاب 2040
- Kış, yel ve güneş de böyledir; bunların tesirleri de zamanına göre ve ayrı ayrıdır. Bunu böyle bil, ipin ucunu yakala!
-
همچنین در غیب انواع است این ** در زیان و سود و در ربح و غبین
- Tıpkı bunun gibi gayb âleminde de bu çeşitlilik vardır. Bazısı zararlıdır, bazısı faydalı. Bazı yağmurlar berekettir, bazıları ziyan.
-
این دم ابدال باشد ز آن بهار ** در دل و جان روید از وی سبزهزار
- Abdâlin bu nefesi de işte o bahardandır. Canda ve gönülde bu nefes yüzünden yüzlerce güzel şeyler biter.
-
فعل باران بهاری با درخت ** آید از انفاسشان در نیک بخت
- Onların nefesleri, talihli kişilere bahar yağmurlarının ağaca yaptığı tesiri yapar.
-
گر درخت خشک باشد در مکان ** عیب آن از باد جان افزا مدان
- Fakat bir yerde kuru bir ağaç bulunsa cana can katan rüzgârı ayıplama!