-
هم تو ماری هم فسونگر ای عجب ** مارگیر و ماری ای ننگ عرب
- Ne şaşılacak şey ki sen hem yılansın, hem afsuncu... Ey Arap, sen yılansın, hem de çirkin yılan!
-
زاغ اگر زشتی خود بشناختی ** همچو برف از درد و غم بگداختی
- Eğer karga kendi çirkinliğini anlasaydı, derdinden kar gibi erirdi.
-
مرد افسونگر بخواند چون عدو ** او فسون بر مار و مار افسون بر او
- Afsuncu düşman gibi, yılana afsun okur, yılan da onu afsunlar.
-
گر نبودی دام او افسون مار ** کی فسون مار را گشتی شکار
- Yılanın afsunu, yılancıya tuzak olmasaydı yılanın afsununa aldanır, onunla meşgul olur muydu?
-
مرد افسونگر ز حرص کسب و کار ** در نیابد آن زمان افسون مار 2335
- Afsuncu, kazanç hırsına düşünce yılanın kendisini afsunladığını anlamaz.
-
مار گوید ای فسونگر هین و هین ** آن خود دیدی فسون من ببین
- Yılan “ Ey afsuncu, kendine gel. Kendi hünerini gördün, bir de benim afsunumu gör!
-
تو به نام حق فریبی مر مرا ** تا کنی رسوای شور و شر مرا
- Sen beni Hak’kın adıyla afsunladın, bu suretle de beni halka rüsvay etmek istedin.
-
نام حقم بست نه آن رای تو ** نام حق را دام کردی وای تو
- Beni Hak’kın adı bağladı, senin tedbirin değil. Hakk’ın adını tuzak yaptın, yazıklar olsun sana!
-
نام حق بستاند از تو داد من ** من به نام حق سپردم جان و تن
- Senden benim hakkımı Tanrının adı alacak. Ben canımı da Tanrı adına ısmarladım, tenimi de.
-
یا به زخم من رگ جانت برد ** یا که همچون من به زندانت برد 2340
- Tanrı adı, beni yaraladığın için ya can damarını koparsın, yahut seni de benim gibi mahsup etsin!” der.