باز بر زن جاهلان چیره شوند ** ز آن که ایشان تند و بس خیره روند
Fakat cahiller, kadına galebe ederler.” Çünkü onlar sert ve kaba muameleli olurlar.
کم بودشان رقت و لطف و وداد ** ز آن که حیوانی است غالب بر نهاد2435
Onlarda acıma, lûtfetme, sevme azdır. Çünkü tabiatlarında, yaradılışlarında hayvanlık üstündür.
مهر و رقت وصف انسانی بود ** خشم و شهوت وصف حیوانی بود
Sevgi ve acıma, insanlık vasfıdır; hiddet ve şehvetse... hayvanlık vasfıdır.
پرتو حق است آن معشوق نیست ** خالق است آن گوییا مخلوق نیست
Kadın, Hak nurudur, sevgili değil... Sanki yaratıcıdır, yaratılmış değildir!
تسلیم کردن مرد خود را به آن چه التماس زن بود از طلب معیشت و آن اعتراض زن را اشارت حق دانستن: بنزد عقل هر دانندهای هست که با گردنده گردانندهای هست
O adamın kendisini karısına teslim etmesi, kadının istek ve itirazını Hakk’ın emri bilmesi… Dönen bir şeyi bir döndürenin bulunduğu, her bilene göre alken sabittir
مرد ز آن گفتن پشیمان شد چنان ** کز عوانی ساعت مردن عوان
Avamdan olan birisinin ölüm anında avamlıktan pişman olması gibi o bedevî de söylediğine pişman oldu.
گفت خصم جان جان چون آمدم ** بر سر جان من لگدها چون زدم
“Canımın canına nasıl oldu da düşman kesildim; canımın başına nasıl oldu da tekmeler savurdum?” dedi.
چون قضا آید فرو پوشد بصر ** تا نداند عقل ما پا را ز سر2440
Aklımız baştan ayağı fark etmesin diye kaza geldi mi, gözümüzü örtüyor.
چون قضا بگذشت خود را میخورد ** پرده بدریده گریبان میدرد
Kaza geçince, insan kendisini yemeğe başlar. Perdesi yırtılan, sırrı meydana çıkan, yakasını yırtar.
مرد گفت ای زن پشیمان میشوم ** گر بدم کافر مسلمان میشوم
Bedevî dedi ki: “Ey kadın, pişman oluyorum. Kâfir olmuşsam bile müslüman olmaktayım.
من گنهکارم توام رحمی بکن ** بر مکن یک بارگیم از بیخ و بن
Sana karşı suçluyum bana acı; beni kökümden, dibimden kâmilen söküp atma!”