-
رنگ زر قلب دهتو میشود ** پیش آتش چون سیه رو میشود
- Kalp altının rengi halis altından on derece daha parlak olsa ataşe karşı nasıl yüzü kara bir hale gelir!
-
نی که قلب و قالبم در حکم اوست ** لحظهای مغزم کند یک لحظه پوست
- Kalbim de kalıbım da onun hükmünde değil mi? Bir zaman, beni iç haline kor, bir zaman kabuk haline.
-
سبز گردم چون که گوید کشت باش ** زرد گردم چون که گوید زشت باش
- Bir zaman beni ay haline kor, bir zaman karartır. Tanrı’nın işi, bundan başka nedir ki?
-
لحظهای ماهم کند یک دم سیاه ** خود چه باشد غیر این کار اله 2465
- Ekin ol der beni yeşertir. Çirkinleş der, sarartır.
-
پیش چوگانهای حکم کن فکان ** میدویم اندر مکان و لامکان
- Varlığı emriyle yaratan Tanrı’nın çevgânları önünde mekân âleminde de koşup duruyoruz. Lâmekân âleminde de.
-
چون که بیرنگی اسیر رنگ شد ** موسیی با موسیی در جنگ شد
- Renksizlik âlemi, renge esir olunca bir Mûsâ öbür Mûsâ ile savaşa düştü.
-
چون به بیرنگی رسی کان داشتی ** موسی و فرعون دارند آشتی
- Renksizlik âlemine ulaşırsan Mûsâ ile Firavun’un karıştığı âleme erişirsin.
-
گر ترا آید بر این نکته سؤال ** رنگ کی خالی بود از قیل و قال
- Bu nükte yüzünden hatırına “renk, nasıl olur da kıylü kalden kurtulur?
-
این عجب کاین رنگ از بیرنگ خاست ** رنگ با بیرنگ چون در جنگ خاست 2470
- Şaşılacak şey... Bu renk, renksizlik âleminden zuhura geldiği halde, renksizlikle nasıl savaşa girişir?
-
چون که روغن را ز آب اسرشتهاند ** آب با روغن چرا ضد گشتهاند
- Mademki yağı su ile yoğurdular; yağ sudan oldu; su ile yağ neden birbirine zıt oldu?