-
عقل تو همچون شتربان تو شتر ** میکشاند هر طرف در حکم مر
- Senin aklın deveciye benzer, sen de devesin, Akıl, seni, ister istemez hükmünce çekip durmaktadır.
-
عقل عقلند اولیا و عقلها ** بر مثال اشتران تا انتها
- Velîler, akılların aklıdır. Akıllar da ta en sonuncusuna kadar develere benzer.
-
اندر ایشان بنگر آخر ز اعتبار ** یک قلاووز است جان صد هزار
- Onlara ibretle bak: bir kılavuz, yüz binlerce can!
-
چه قلاووز و چه اشیربان بیاب ** دیدهای کان دیده بیند آفتاب 2500
- Ne kılavuzu ne deveciyi! Sen, güneşi gören gözü bul da sonra bak!
-
نک جهان در شب بمانده میخ دوز ** منتظر موقوف خورشید است و روز
- Bütün cihan, gece içinde kalmış, karanlıklara mıhlanmış, güneşi ve gündüzü bekleyip durmakta.
-
اینت خورشیدی نهان در ذرهای ** شیر نر در پوستین برهای
- İşte sana zerrede gizli güneş, işte sana kuzu postuna bürünmüş erkek aslan.
-
اینت دریایی نهان در زیر کاه ** پا بر این که هین منه با اشتباه
- İşte sana saman altında gizli bir deniz! Kendine gel, o samana şüphe ile ayak basma!
-
اشتباهی و گمانی در درون ** رحمت حق است بهر رهنمون
- Ama yol gösterici hakkında içe gelen şüphe, Tanrı rahmetidir.
-
هر پیمبر فرد آمد در جهان ** فرد بود و صد جهانش در نهان 2505
- Her peygamber dünyaya tek gelmiştir. Tektir ama içinde yüzlerce âlem gizli.
-
عالم کبری به قدرت سحر کرد ** کرد خود را در کهین نقشی نورد
- Âlem-i Kübra, kudretle sihir yaptı da cirmini, küçücük bir suret içinde gizledi.