-
ز آن که لطف شاه خوب با خبر ** کرده بود اندر همه ارکان اثر
- Çünkü basiret sahibi padişahın tabiatındaki lûtuf, bütün saray erkânına da sirayet etmişti.
-
خوی شاهان در رعیت جا کند ** چرخ اخضر خاک را خضرا کند 2820
- Padişahların huyu halka da tesir eder. Yeşil gök, yeryüzünü de yeşertir.
-
شه چو حوضی دان حشم چون لولهها ** آب از لوله روان در کولهها
- Padişah bir havuza benzer. Maiyetini de lüleler gibi bil. Su, göllere lülelerden akar.
-
چون که آب جمله از حوضی است پاک ** هر یکی آبی دهد خوش ذوقناک
- Lülelerden akan suların hepsi, tertemiz bir havuzdan geldiği için her lüle, zevkli ve tatlı su akıtır.
-
ور در آن حوض آب شور است و پلید ** هر یکی لوله همان آرد پدید
- Eğer havuzdaki su tuzlu ve pis olursa her lüleden aynı su akar.
-
ز آن که پیوسته ست هر لوله به حوض ** خوض کن در معنی این حرف خوض
- Çünkü her lüle havuza muttasıldır. Sen bu sözün mânasına iyice dal, adamakıllı dikkat et, düşün!
-
لطف شاهنشاه جان بیوطن ** چون اثر کرده ست اندر کل تن 2825
- Yurdu olmayan padişahlar padişahı can da, bak, bütün bedene nasıl tesir etmiştir.
-
لطف عقل خوش نهاد خوش نسب ** چون همه تن را در آرد در ادب
- Tabiatı, soyu sopu hoş aklın lûtfu da, bak, bütün bedeni nasıl müeddep bir hale getiriyor.
-
عشق شنگ بیقرار بیسکون ** چون در آرد کل تن را در جنون
- Kararı, sükûnu olmayan şuh ve şen aşk da bütün bedeni nasıl cünuna sürüklüyor?
-
لطف آب بحر کاو چون کوثر است ** سنگ ریزهش جمله در و گوهر است
- Kevser gibi olan deniz suyunun letafeti yüzünden dibindeki ateş parçalarının hemen hepsi inci ve mücevherdir.