تا نماند بر ذهب شکل وثن ** ز آن که صورت مانع است و راه زن2890
Altında put şekli kalmaz. Çünkü suret, ibadete mânidir, yol vurucudur.
ذات زرش ذات ربانیت است ** نقش بت بر نقد زر عاریت است
O putun hakikati, yani altın; Tanrı’nın bir ihsanıdır. Sonradan put şekline sokulmuştur. Altın, Tanrı ihsanı olup altınlık nasıl bu ihsan için âriyet bir suretse put şekli de altın için ârızi bir surettir.
بهر کیکی تو گلیمی را مسوز ** وز صداع هر مگس مگذار روز
Bir pire için yepyeni kilimi yakma. Sineğin verdiği baş ağrısı yüzünden gününü zayi etme.
بت پرستی چون بمانی در صور ** صورتش بگذار و در معنی نگر
Surette kalırsan putperestsin. Her şeyin suretini bırak, mânaya bak.
مرد حجی همره حاجی طلب ** خواه هندو خواه ترک و یا عرب
Hacca gidersen hac yoldaşı ara. Ama ha Hintli olmuş, ha Türk, ha Arap.
منگر اندر نقش و اندر رنگ او ** بنگر اندر عزم و در آهنگ او2895
Onun şekline rengine bakma; azmine ve maksadına bak.
گر سیاه است او هم آهنگ تو است ** تو سپیدش خوان که هم رنگ تو است
Rengi kara bile olsa değil mi ki seninle aynı maksadı güdüyor, aynı senin rengindedir, sen ona beyaz de.
این حکایت گفته شد زیر و زبر ** همچو فکر عاشقان بیپا و سر
Bu hikâye parça buçuk söylendi (araya sözler karıştı, başka hikâyeler girdi.) Âşıkların işi gibi başsız, ayaksız nakledildi.
سر ندارد چون ز ازل بوده ست پیش ** پا ندارد با ابد بوده ست خویش
Fakat hakikatte başı yoktur, ezel gibi evveline evvel bulunmaz. Sonu da yok. Ebedle eş!
بلکه چون آب است هر قطره از آن ** هم سر است و پا و هم بیهردوان
Hattâ su gibidir; her katrası hem baştır, hem ayak… Hem de başsız, ayaksız koşup gider.