صد هزاران ساله راه از جاده دور ** بردشان و کردشان ادبار و عور
Onları ana yoldan yüz binlerce yıl uzak olan yola götürdü, felakete uğrattı, çırçıplak bıraktı.
استخوانهاشان ببین و مویشان ** عبرتی گیر و مران خر سویشان2950
Onların kemiklerine, kıllarına ( onlardan kalan eserlere) bak da ibret al; eşeğini onların yoluna sürme.
گردن خر گیر و سوی راه کش ** سوی رهبانان و ره دانان خوش
Eşeğin başını çek, onu yola sok, doğru yolu bilen ve görenlerin yoluna sür.
هین مهل خر را و دست از وی مدار ** ز آن که عشق اوست سوی سبزهزار
Onu boş bırakma, yularını tut; çünkü o, yeşilliğe gitmeği sever.
گر یکی دم تو به غفلت واهلیش ** او رود فرسنگها سوی حشیش
Gaflet edip de bir an boş bıraktın mı çayırlara doğru fersahlarca yol alır.
دشمن راه است خر مست علف ** ای که بس خر بنده را کرد او تلف
Eşek yol düşmanıdır, yeşillik görünce sarhoş olur. Onun yüzünden nice ona kul olanlar telef olup gitmişlerdir.
گر ندانی ره هر آن چه خر بخواست ** عکس آن کن خود بود آن راه راست2955
Eğer yol bilmezsen eşeğin dileğine aykırı hareket et; doğru yol, o aykırı yoldur.
شاوروهن پس آن گه خالفوا ** إن من لم یعصهن تالف
Kadınlarla meşverette bulunun, ne derlerse aksini yapın. Şüphe yok ki onlara aykırı hareket etmeyen helâk oldular.
با هوا و آرزو کم باش دوست ** چون یضلک عن سبیل الله اوست
Heva hevesle, nefsin isteğiyle az dost ol. Çünkü seni Tanrı yolundan çıkaran, yolunu şaşırtan, heva ve hevestir.
این هوا را نشکند اندر جهان ** هیچ چیزی همچو سایهی همرهان
Cihanda bu heva ve hevesi, yoldaşların gölgesini kırıp öldürdüğü gibi hiçbir şey kıramaz, yok edemez.
وصیت کردن رسول صلی الله علیه و اله و سلم علی را علیه السلام که چون هر کسی به نوع طاعتی تقرب جوید به حق تو تقرب جوی به نصیحت عاقل و بندهی خاص تا از همه پیش قدم تر باشی
Peygamber –Sallâllahu Aleyhi Vesellem – in, Ali’ye –Tanrı ondan razı olsun – “ Herkes bir çeşit ibadetle Tanrı’ya yaklaşmayı diler, sen akıllı ve Tanrı’ya ulaşmış kulla sohbet yüzünden yaklaşmaya çalış ki o kulların en ileri gideni olasın “ diye nasihat etmesi