دست حق باید مر آن را ای فلان ** کاو بود بر هر محالی کن فکان
Bu işe Tanrı eli kudreti gerektir. Çünkü Tanrı, her hayali, bir iradesiyle var eder.
هر محال از دست او ممکن شود ** هر حرون از بیم او ساکن شود
Her olmayacak şey, onun eliyle mümkün olur; her serkeş onun kokusuyla sakinleşir.
اکمه و ابرص چه باشد مرده نیز ** زنده گردد از فسون آن عزیز
Anadan doğma kör ve alaca illetine tutulmuş kişiler nedir ki? Onları bir tarafa bırak; ölü bile o aziz Tanrı’nın afsuniyle dirilir.
و آن عدم کز مرده مردهتر بود ** در کف ایجاد او مضطر بود3070
Ölüden daha ölü yokluk bile, onun var etme avucunda muztar kalır, (varlığa bürünür).
کل يوم هو فی شأن بخوان ** مر و را بیکار و بیفعلی مدان
Külle yevmin hüve fi’şe’n âyetini oku da onu katiyyen işsiz, güçsüz bilme.
کمترین کاریش هر روز است آن ** کاو سه لشکر را کند این سو روان
En az işi bu dünyaya her gün üç bölük asker yollamasıdır.
لشکری ز اصلاب سوی امهات ** بهر آن تا در رحم روید نبات
Bir bölük asker, rahimde (çocukların) yetişip yeşermesi için babaların bellerinden analara gider.
لشکری ز ارحام سوی خاکدان ** تا ز نر و ماده پر گردد جهان
Bir bölük asker, dünyayı erkek ve kadınla doldurmak üzere rahimlerden bu yeryüzüne sefer eder.
لشکری از خاک ز آن سوی اجل ** تا ببیند هر کسی حسن عمل3075
Bir bölüğü de herkesin yaptığı işin karşılığını görmesi için yeryüzünden ecel tarafına yürür.
این سخن پایان ندارد هین بتاز ** سوی آن دو یار پاک پاک باز
Bu sözün sonu yoktur. Kendine gel de iki temiz dostun hikâyesine dön!
صفت توحید
”Benim” diyen kişinin pişman olarak suçuna karşılık tövbe ve istiğfar için bir yıl riyazat çekmesi ve o tövbekârın, tekrar dönüp o eve gelince ev sahibinin “Kim o” demesine “Sensin” diye cevap vermesi