لشکری ز اصلاب سوی امهات ** بهر آن تا در رحم روید نبات
Bir bölük asker, rahimde (çocukların) yetişip yeşermesi için babaların bellerinden analara gider.
لشکری ز ارحام سوی خاکدان ** تا ز نر و ماده پر گردد جهان
Bir bölük asker, dünyayı erkek ve kadınla doldurmak üzere rahimlerden bu yeryüzüne sefer eder.
لشکری از خاک ز آن سوی اجل ** تا ببیند هر کسی حسن عمل3075
Bir bölüğü de herkesin yaptığı işin karşılığını görmesi için yeryüzünden ecel tarafına yürür.
این سخن پایان ندارد هین بتاز ** سوی آن دو یار پاک پاک باز
Bu sözün sonu yoktur. Kendine gel de iki temiz dostun hikâyesine dön!
صفت توحید
”Benim” diyen kişinin pişman olarak suçuna karşılık tövbe ve istiğfar için bir yıl riyazat çekmesi ve o tövbekârın, tekrar dönüp o eve gelince ev sahibinin “Kim o” demesine “Sensin” diye cevap vermesi
گفت یارش کاندر آ ای جمله من ** نی مخالف چون گل و خار چمن
Sevgilisi “Ey tamamı ile ben olan, içeri gir. Yeşillikteki gül ve diken gibi aykırı değilsin.
رشته یکتا شد غلط کم شد کنون ** گر دو تا بینی حروف کاف و نون
İplik bir oldu, artık ey yanlışlık, ortadan kalk! Kâf ve Nûn harflerini iki görürsen de hakikatte birdir” dedi.
کاف و نون همچون کمند آمد جذوب ** تا کشاند مر عدم را در خطوب
Yokluğu, büyük ve müşkül işleri cezbetmek için Kâf ve Nûn çekicidir.
پس دو تا باید کمند اندر صور ** گر چه یکتا باشد آن دو در اثر3080
İş yapma hususunda bir olmakla beraber halat, surette iki kattır.
گر دو پا گر چار پا ره را برد ** همچو مقراض دو تا یکتا برد
İster iki ayak olsun, ister dört... Yol yürür. Makasa benzer, iki ağızlı olduğu halde birden keser.
آن دو همبازان گازر را ببین ** هست در ظاهر خلافی ز آن و ز این
Bez yıkayan iki arkadaşa bak. Görünüşte o, buna aykırı iş görmekte.