-
گوید او که پرتو سودای خلق ** بس خیالات آورد در رای خلق
- Der ki: “ Halkta sevdanın aksi, birçok hayaller yaratır, onlara gösterir”
-
بلکه عکس آن فساد و کفر او ** این خیال منکری را زد بر او
- Halbuki bu fikir, onun fesat ve küfrünün aksidir. Bu inkâr hayali; ona fikrinden, inanışındaki bozukluktan gelmiştir.
-
فلسفی مر دیو را منکر شود ** در همان دم سخرهی دیوی بود
- Filozof; cini, şeytanı inkâr eder; fakat inkâr eder etmez bir cinin, bir şeytanın maskarası olmuştur.
-
گر ندیدی دیو را خود را ببین ** بیجنون نبود کبودی بر جبین
- Ey filozof, eğer şeytanı görmedinse kendine bak!( Başını duvara vurup çürütmüşsün, gömgök olmuş) Deli olmadan alın böyle göğerir mi?
-
هر که را در دل شک و پیچانی است ** در جهان او فلسفی پنهانی است 3285
- Kimin gönlünde şüphe, vesvese varsa felsefeye inanmıştır, gizli münkirdir.
-
مینماید اعتقاد و گاه گاه ** آن رگ فلسف کند رویش سیاه
- Bazen dine inanır ama bazı ,bazı da o filozofluk damarı yüzünü kapkara eder.
-
الحذر ای مومنان کان در شماست ** در شما بس عالم بیمنتهاست
- Sakının müminler; o felsefeye inanış sizde de vardır. Sizde nice sonsuz âlimler var.
-
جمله هفتاد و دو ملت در تو است ** وه که روزی آن بر آرد از تو دست
- Bütün bu yetmiş iki din ve şeriat sendedir. Senden zâhir olduğu gün eyvah haline!
-
هر که او را برگ آن ایمان بود ** همچو برگ از بیم این لرزان بود
- Kimde o aykırı inanıştan bir yapracık varsa o günün korkusundan yaprak gibi titrer.
-
بر بلیس و دیو از آن خندیدهای ** که تو خود را نیک مردم دیدهای 3290
- İblis’e cine, kendini iyi adam gördüğünden güldün.