-
سجده ناوردند کس را دون او ** صحت رنجور بود افسون او
- Ondan başka kimseye secde etmezlerdi. Afsunu, hastalara şifa verirdi.
-
پنجه زد با موسی از کبر و کمال ** آن چنان شد که شنیده ستی تو حال 3300
- Kendisini beğendiği, ulu gördüğü için Musa ile savaştı. Sonra hali, duyduğun gibi oldu.
-
صد هزار ابلیس و بلعم در جهان ** همچنین بوده ست پیدا و نهان
- Dünyada yüz binlerce İblis ve Bel’am vardır ki gizli, açık hep bu hale düşmüşlerdir.
-
این دو را مشهور گردانید اله ** تا که باشد این دو بر باقی گواه
- Tanrı, diğerlerine misal olsun diye bu ikisini meşhur etti;
-
این دو دزد آویخت از دار بلند ** ور نه اندر قهر بس دزدان بدند
- Bu iki hırsızı darağacına çekti, yükseltti. Yoksa kahrına uğramış daha nice hırsız var!
-
این دو را پرچم به سوی شهر برد ** کشتگان قهر را نتوان شمرد
- Bu ikisini aşikâre kahredip şöhretlendirdi; yoksa onun kahrıyla ölenler sayılamayacak kadar çok!
-
نازنینی تو ولی در حد خویش ** الله الله پا منه از حد خویش 3305
- Nazeninsin, nazlısın, ama haddince Allah aşkına olsun haddini aşma!
-
گر زنی بر نازنین تر از خودت ** در تگ هفتم زمین زیر آردت
- Eğer kendinden daha nazenin birisine çatarsan seni yerin yedi kat dibine sokar.
-
قصهی عاد و ثمود از بهر چیست ** تا بدانی کانبیا را نازکی است
- Âd ve Semud kavminin hikâyeleri ne için söylenip duruyor? Peygamberlerin nazik, nazenin olduklarını bilmen için.
-
این نشان خسف و قذف و صاعقه ** شد بیان عز نفس ناطقه
- Yere batma, başlarına taş yağma, bir sesle canlarının alınışı...Hep bu vakalar, nefs-i natıka sahiplerinin yücelerini bildirmek içindir.