English    Türkçe    فارسی   

1
3304-3313

  • این دو را پرچم به سوی شهر برد ** کشتگان قهر را نتوان شمرد
  • Bu ikisini aşikâre kahredip şöhretlendirdi; yoksa onun kahrıyla ölenler sayılamayacak kadar çok!
  • نازنینی تو ولی در حد خویش ** الله الله پا منه از حد خویش‌‌ 3305
  • Nazeninsin, nazlısın, ama haddince Allah aşkına olsun haddini aşma!
  • گر زنی بر نازنین تر از خودت ** در تگ هفتم زمین زیر آردت‌‌
  • Eğer kendinden daha nazenin birisine çatarsan seni yerin yedi kat dibine sokar.
  • قصه‌‌ی عاد و ثمود از بهر چیست ** تا بدانی کانبیا را نازکی است‌‌
  • Âd ve Semud kavminin hikâyeleri ne için söylenip duruyor? Peygamberlerin nazik, nazenin olduklarını bilmen için.
  • این نشان خسف و قذف و صاعقه ** شد بیان عز نفس ناطقه‌‌
  • Yere batma, başlarına taş yağma, bir sesle canlarının alınışı...Hep bu vakalar, nefs-i natıka sahiplerinin yücelerini bildirmek içindir.
  • جمله حیوان را پی انسان بکش ** جمله انسان را بکش از بهر هش‌‌
  • Bütün hayvanları insan için öldür, fakat bütün insanları da bir akıllı kişi için öldür. (hiç beis yok!)
  • هش چه باشد عقل کل هوشمند ** هوش جزوی هش بود اما نژند 3310
  • Akıl dediğin nedir? Akıl sahibinin akl-ı Küll’ü. Cüzi akıl da akıldır ama pek arıktır.
  • جمله حیوانات وحشی ز آدمی ** باشد از حیوان انسی در کمی‌‌
  • İnsanlardan kaçan vahşi hayvanların hepsi, ehlî hayvanlara nispetle aşağılıktır.
  • خون آنها خلق را باشد سبیل ** ز انکه وحشی‌‌اند از عقل جلیل‌‌
  • Vahşi hayvanların kanı mübahtır. Çünkü yüce akıldan kaçmaktadırlar. Akılları yoktur.
  • عزت وحشی بدین افتاد پست ** که مر انسان را مخالف آمده ست‌‌
  • İnsanın emrine uymuyor diye vahşinin yüceliği bu dereceye düşmüştür.