-
از قیاسی که بکرد آن کر گزین ** صحبت ده ساله باطل شد بدین
- O sağır adamın seçtiği kıyas yüzünden on yıllık konuşma hiç olup gitti.
-
خاصه ای خواجه قیاس حس دون ** اندر آن وحیی که هست از حد فزون
- Ulu kişi, hele bu kıyas, tavsif edilemeyecek vahiyde aşağılık duygusunun kıyası olursa...
-
گوش حس تو به حرف ار در خور است ** دان که گوش غیب گیر تو کر است 3395
- Senin duygu kulağın harfleri anlayabilirse de bil ki gaybı duyan kulağın sağırdır.
-
اول کسی که در مقابلهی نص قیاس آورد ابلیس بود
- Nas karşısında ilk olarak kıyası ileri süren İblis’ti
-
اول آن کس کاین قیاسکها نمود ** پیش انوار خدا ابلیس بود
- Tanrı nurlarına karşı bu kıyasçıkları ileri süren ilk kişi, İblisti.
-
گفت نار از خاک بیشک بهتر است ** من ز نار و او ز خاک اکدر است
- Dedi ki: “ Şüphe yok, ateş topraktan daha iyidir. Ben ateşten yaratıldım Âdem kapkara topraktan.
-
پس قیاس فرع بر اصلش کنیم ** او ز ظلمت ما ز نور روشنیم
- Şu halde fer’i, asla nispetle mukayese edelim: O zulmettendir, biz aydın nurdan.”
-
گفت حق نی بل که لا انساب شد ** زهد و تقوی فضل را محراب شد
- Tanrı “ Hayır, soy sop yok. Zâhitlik ve şüpheli şeylerden çekinmek, faziletin mihrabıdır.
-
این نه میراث جهان فانی است ** که به انسابش بیابی جانی است 3400
- Bu, fâni dünyanın mirası değildir ki soy sop yüzünden onu elde edesin. Bu can mirasıdır.
-
بلکه این میراثهای انبیاست ** وارث این جانهای اتقیاست
- Hattâ Peygamberlerin mirası. Bunun vârisi şüpheli şeylerden sakınan müminlerin canıdır.
-
پور آن بو جهل شد مومن عیان ** پور آن نوح نبی از گمرهان
- O Ebucehl’in oğlu, açıkça müslüman oldu; şu Nuh Peygamberin oğlu yolunu yanılanlardan.