کعبه نادیده مکن رو زو متاب ** از قیاس الله أعلم بالصواب
Kıyas yüzünden Kâbe’yi görmezlikten gelme, ondan yüz çevirme. Doğruyu Tanrı daha iyi bilir.
چون صفیری بشنوی از مرغ حق ** ظاهرش را یاد گیری چون سبق
Tanrı kuşundan bir ötüş duyunca ders beller gibi yalnız zâhirini beller, hatırında tutarsın.
وانگهی از خود قیاساتی کنی ** مر خیال محض را ذاتی کنی
Sonra da kendinden kıyaslar yapar, hayalin ta kendisini hakikat sanırsın.
اصطلاحاتی است مر ابدال را ** که نباشد ز آن خبر اقوال را
Abdâllerin ıstılahları vardır ki sözlerin, onlardan haberi yok.
منطق الطیری به صوت آموختی ** صد قیاس و صد هوس افروختی3410
Sen, kuş dilini, yalnız ses bakımından öğrendin; yüzlerce kıyas ve hevesler ateşledin.
همچو آن رنجور دلها از تو خست ** کر به پندار اصابت گشته مست
Fakat o hastanın incindiği gibi senden de gönüller incindi, kederlendi. Halbuki sağır, kendi zannına kapılıp, isabet ettiğini sanıp sevincinden sarhoş oldu.
کاتب آن وحی ز آن آواز مرغ ** برده ظنی کاو بود همباز مرغ
O Vahiy Kâtibi de kuşun sesini duyup kendini de o kuşla eşit sandı.
مرغ پری زد مر او را کور کرد ** نک فرو بردش به قعر مرگ و درد
Fakat kuş, bir kanat vurup onu kör etti işte... Onu ölümün ve elemin ta dibine kadar götürdü.
هین به عکسی یا به ظنی هم شما ** در میفتید از مقامات سما
Kendinize gelin, sizde bir akis, yahut zan yüzünden göklerdeki duraklarınızdan düşmeyesiniz.
گر چه هاروتید و ماروت و فزون ** از همه بر بام نحن الصافون3415
Hârût’la Mârût’sanız da, “ Biz sana saf saf ibadet ediyoruz” damının üstünde herkesten ileriyseniz de.