-
گفت لقمان سیدا پیش خدا ** بندهی خاین نباشد مرتضا 3590
- “ Efendi; hain kul, Tanrı yanında, onun rızasını kazanmış bir kul olmaz.
-
امتحان کن جملهمان را ای کریم ** سیرمان در ده تو از آب حمیم
- Ey kerem sahibi! Hepimizi imtihan et. Bize fazlasıyla sıcak su içir.
-
بعد از آن ما را به صحرایی کلان ** تو سواره ما پیاده میدوان
- Ondan sonra beni büyük bir sahraya çıkar. Sen atlı olarak koş, bizi de yaya olarak koştur.
-
آن گهان بنگر تو بد کردار را ** صنعهای کاشف الاسرار را
- O zaman kötülük yapanı gör, sırları açan Tanrı’nın işlerini seyret” dedi.
-
گشت ساقی خواجه از آب حمیم ** مر غلامان را و خوردند آن ز بیم
- Efendi, kullara sâki oldu, sıcak suyu içirdi. Onlarda korkularından içtiler.
-
بعد از آن میراندشان در دشتها ** میدویدندی میان کشتها 3595
- Sonra onları ovalarda koşturmaya başladı. Kullar aşağı yukarı koşup duruyorlardı.
-
قی در افتادند ایشان از عنا ** آب میآورد ز یشان میوهها
- Nihayet iyice yoruldular, kusmaya başladılar. İçtikleri su yedikleri meyvelerin hepsini çıkardı.
-
چون که لقمان را در آمد قی ز ناف ** میبرآمد از درونش آب صاف
- Lokman’ın da gönlü bulandı, o da kustu. Fakat onun karnından halis su geldi.
-
حکمت لقمان چو داند این نمود ** پس چه باشد حکمت رب الوجود
- Lokman’ın hikmeti bunu göstermeyi bilirse, varlığın Rabbi olan Tanrı’nın hikmeti nelere kadir değildir?
-
يوم تبلی، السرائر کلها ** بان منکم کامن لا یشتهی
- Kıyamet gününde bütün sırlar çıkacak, bilinip görülecek. Sizin de bilinmesini istemediğiniz sır meydana çıktı.