-
خویش را بین چون همیلرزی ز بیم ** مر عدم را نیز لرزان دان مقیم
- Bir kendine bak, yok olmaktan nasıl titreyip durmaktasın? Yokluğu da aynen böyle tir tir titrer bil!
-
ور تو دست اندر مناصب میزنی ** هم ز ترس است آن که جانی میکنی 3685
- Dünya mansıplarını elde etsen bile yine kaybetme korkusundan canın çıkar.
-
هر چه جز عشق خدای احسن است ** گر شکر خواری است آن جان کندن است
- En güzel olan (Güzeller güzeli ) Tanrı’nın aşkından başka ne varsa can çekişmeden ibarettir, hattâ şeker yemek bile!
-
چیست جان کندن سوی مرگ آمدن ** دست در آب حیاتی نازدن
- Can çekişme nedir? Ölüme yaklaşmak, abıhayatı elde edememek.
-
خلق را دو دیده در خاک و ممات ** صد گمان دارند در آب حیات
- Halkın iki gözü de toprağa ve ölüme saplanmıştır. Abıhayat var mı, yok mu, bunda yüz türlü şüpheler var.
-
جهد کن تا صد گمان گردد نود ** شب برو ور تو بخسبی شب رود
- Sen cehdet de bu yüz şüphen de sana düşsün. Geceleyin yürü ,yol al... Uyudun mu gece gitti gider!
-
در شب تاریک جوی آن روز را ** پیش کن آن عقل ظلمت سوز را 3690
- O gündüzü geceleyin ara; karanlıkları yakan o aklı, kendine kılavuz yap!
-
در شب بد رنگ بس نیکی بود ** آب حیوان جفت تاریکی بود
- Kötü renkli gecede çok iyilikler vardır. Abıhayat, karanlıkların eşidir, karanlıktadır.
-
سر ز خفتن کی توان برداشتن ** با چنین صد تخم غفلت کاشتن
- Böyle yüzlerce gaflet tohumunu ekip durdukça başını uykudan kaldırabilir misiniz?
-
خواب مرده لقمهی مرده یار شد ** خواجه خفت و دزد شب بر کار شد
- Ölü uyku, ölü lokmaya dost oldu; efendi uyudu, geceleyin iş gören hırsız da hazırlığa koyuldu.