English    Türkçe    فارسی   

1
3688-3697

  • خلق را دو دیده در خاک و ممات ** صد گمان دارند در آب حیات‌‌
  • Halkın iki gözü de toprağa ve ölüme saplanmıştır. Abıhayat var mı, yok mu, bunda yüz türlü şüpheler var.
  • جهد کن تا صد گمان گردد نود ** شب برو ور تو بخسبی شب رود
  • Sen cehdet de bu yüz şüphen de sana düşsün. Geceleyin yürü ,yol al... Uyudun mu gece gitti gider!
  • در شب تاریک جوی آن روز را ** پیش کن آن عقل ظلمت سوز را 3690
  • O gündüzü geceleyin ara; karanlıkları yakan o aklı, kendine kılavuz yap!
  • در شب بد رنگ بس نیکی بود ** آب حیوان جفت تاریکی بود
  • Kötü renkli gecede çok iyilikler vardır. Abıhayat, karanlıkların eşidir, karanlıktadır.
  • سر ز خفتن کی توان برداشتن ** با چنین صد تخم غفلت کاشتن‌‌
  • Böyle yüzlerce gaflet tohumunu ekip durdukça başını uykudan kaldırabilir misiniz?
  • خواب مرده لقمه‌‌ی مرده یار شد ** خواجه خفت و دزد شب بر کار شد
  • Ölü uyku, ölü lokmaya dost oldu; efendi uyudu, geceleyin iş gören hırsız da hazırlığa koyuldu.
  • تو نمی‌‌دانی که خصمانت کی‌‌اند ** ناریان خصم وجود خاکی‌‌اند
  • Senin düşmanın kimlerdir? Bilmiyorsun. Ateşten yaratılanlar, topraktan yaratılmışların varlığına düşmandır.
  • نار خصم آب و فرزندان اوست ** همچنان که آب خصم جان اوست‌‌ 3695
  • Ateş suyun ve oğullarının düşmanıdır. Nitekim su da ateşin canına düşmandır.
  • آب آتش را کشد زیرا که او ** خصم فرزندان آب است و عدو
  • Suyun ve çocuklarının düşmanı olduğundan su da ateşi öldürür, söndürür.
  • بعد از آن این نار نار شهوت است ** کاندر او اصل گناه و زلت است‌‌
  • Bütün bunlardan sonra ( şunu da bil ki) bu ateş, şehvet ateşidir, günahın suçun aslı ondadır.