-
آلت خود را اگر او بشکند ** آن شکسته گشته را نیکو کند
- Aletini kırarsa kırılanı tekrar iyileştirebilir.”
-
رمز ننسخ آیه او ننسها ** نأت خیرا در عقب میدان مها
- Ulu kişi, “ Hiçbir âyeti değiştirmedik ki ardından daha hayırlısını getirmeyelim” remzini bil.
-
هر شریعت را که حق منسوخ کرد ** او گیا برد و عوض آورد ورد 3860
- Tanrı hangi şeriatın hükmünü kaldırdıysa âdeta otu yoldu, yerine gül bitirdi demektir.
-
شب کند منسوخ شغل روز را ** بین جمادی خرد افروز را
- Gece, gündüz meşguliyetini giderir, bitirir. Akıl ermeyen şu uykuya bak!
-
باز شب منسوخ شد از نور روز ** تا جمادی سوخت ز آن آتش فروز
- Sonra tekrar gündüzün nuruyla gece ortadan kalkar, bu suretle de o yalımlı ateş yüzünden donukluk, uyku yanar, gider.
-
گر چه ظلمت آمد آن نوم و سبات ** نی درون ظلمت است آب حیات
- O uyku, o duygusuzluk zulmettir ama abıhayat, zulmette değil mi?
-
نی در آن ظلمت خردها تازه شد ** سکتهای سرمایهی آوازه شد
- Akıllar, o zulmetle tazelenmiyor mu? Hanendenin bestedeki duraklaması sese kuvvet vermiyor mu?
-
که ز ضدها ضدها آمد پدید ** در سویدا روشنایی آفرید 3865
- Zıtlar, zıtlardan zuhur etmekte... Tanrı, kalpte ki süveydada daimi bir nur yarattı.
-
جنگ پیغمبر مدار صلح شد ** صلح این آخر زمان ز آن جنگ بد
- Peygamberin savaşı sulha sebep oldu. Bu âhir zamandaki sulh o savaş yüzündendir.
-
صد هزاران سر برید آن دلستان ** تا امان یابد سر اهل جهان
- O gönüller alan sevgili ( Peygamber), âlemdekilerin başları aman bulsun diye yüz binlerce baş kesti.