English    Türkçe    فارسی   

1
3892-3901

  • رو بترس و طعنه کم زن بر بدان ** پیش دام حکم عجز خود بدان‌‌
  • Yürü, kork ve kötüleri az kına; takdirin hüküm tuzağına karşı aczini bil!
  • تعجب کردن آدم علیه السلام از ضلالت ابلیس لعین و عجب آوردن‌‌
  • Âdem Aleyhisselâm’ın İblis’in sapıklığına şaşması ve ululanması
  • چشم آدم بر بلیسی کو شقی ست ** از حقارت و از زیافت بنگریست‌‌
  • Âdem Peygamber, ansızın esasen şakî olan İblise hor baktı.
  • خویش بینی کرد و آمد خود گزین ** خنده زد بر کار ابلیس لعین‌‌
  • Kendisini beğenip, kendisini ulu görüp melun şeytanın yaptığı işe güldü.
  • بانگ بر زد غیرت حق کای صفی ** تو نمی‌‌دانی ز اسرار خفی‌‌ 3895
  • Tanrı gayreti bağırdı: Ey tertemiz adam! Sen gizli sırları bilmiyorsun.
  • پوستین را باژگونه گر کند ** کوه را از بیخ و از بن بر کند
  • Eğer Tanrı kürkü ters giyerse dağı bile ta kökünden temelinden söker.
  • پرده‌‌ی صد آدم آن دم بر درد ** صد بلیس نو مسلمان آورد
  • O zaman, yüzlerce Âdem’in perdesini yırtar, yüzlerce yeni müslüman olmuş suçsuz, günahsız iblis yaratır!
  • گفت آدم توبه کردم زین نظر ** این چنین گستاخ نندیشم دگر
  • Âdem “Bu hor görüşten tövbe ettim. Bir daha böyle küstahça düşünceye düşmem” dedi.
  • یا غیاث المستغیثین اهدنا ** لا افتخار بالعلوم و الغنی‌‌
  • Ey yardım dileyenlerin yardımcısı, bize hidayet ver. Bilgilerle, zenginlikle öğünmeye imkân yok.
  • لا تزغ قلبا هدیت بالکرم ** و اصرف السوء الذی خط القلم‌‌ 3900
  • Kerem ederek hidayet ettiğin kalbi azdırma; takdir ettiğin kötülükleri bizden defet;
  • بگذران از جان ما سوء القضا ** وا مبر ما را ز اخوان صفا
  • Kötü kazaları üstümüzden esirge; bizi Tanrı’ya razı olan kardeşlerden ayırma!