-
خویش بینی کرد و آمد خود گزین ** خنده زد بر کار ابلیس لعین
- Kendisini beğenip, kendisini ulu görüp melun şeytanın yaptığı işe güldü.
-
بانگ بر زد غیرت حق کای صفی ** تو نمیدانی ز اسرار خفی 3895
- Tanrı gayreti bağırdı: Ey tertemiz adam! Sen gizli sırları bilmiyorsun.
-
پوستین را باژگونه گر کند ** کوه را از بیخ و از بن بر کند
- Eğer Tanrı kürkü ters giyerse dağı bile ta kökünden temelinden söker.
-
پردهی صد آدم آن دم بر درد ** صد بلیس نو مسلمان آورد
- O zaman, yüzlerce Âdem’in perdesini yırtar, yüzlerce yeni müslüman olmuş suçsuz, günahsız iblis yaratır!
-
گفت آدم توبه کردم زین نظر ** این چنین گستاخ نندیشم دگر
- Âdem “Bu hor görüşten tövbe ettim. Bir daha böyle küstahça düşünceye düşmem” dedi.
-
یا غیاث المستغیثین اهدنا ** لا افتخار بالعلوم و الغنی
- Ey yardım dileyenlerin yardımcısı, bize hidayet ver. Bilgilerle, zenginlikle öğünmeye imkân yok.
-
لا تزغ قلبا هدیت بالکرم ** و اصرف السوء الذی خط القلم 3900
- Kerem ederek hidayet ettiğin kalbi azdırma; takdir ettiğin kötülükleri bizden defet;
-
بگذران از جان ما سوء القضا ** وا مبر ما را ز اخوان صفا
- Kötü kazaları üstümüzden esirge; bizi Tanrı’ya razı olan kardeşlerden ayırma!
-
تلختر از فرقت تو هیچ نیست ** بیپناهت غیر پیچا پیچ نیست
- Senin ayrılığından daha acı bir şey yok... Sana sığınmazsak sen esirgemezsen işimiz, gücümüz ancak kargaşalıktır.
-
رخت ما هم رخت ما را راه زن ** جسم ما مر جان ما را جامه کن
- Zaten malımız mülkümüz; malımızın, mülkümüzün yolunu kesmekte... Zaten cismimizi soyup çırçıplak bırakmakta!