چون خرید او را و برخوردار شد ** آن کنیزک از قضا بیمار شد40
Onu alıp arzusuna nail oldu. Fakat kazara o halayık hastalandı.
آن یکی خر داشت، پالانش نبود ** یافت پالان گرگ خر را در ربود
Birisinin eşeği varmış, fakat palanı yokmuş. Palanı ele geçirmiş, bu sefer eşeği kurt kapmış.
کوزه بودش آب مینامد به دست ** آب را چون یافت خود کوزه شکست
Birisinin ibriği varmış, fakat suyu elde edememiş. Suyu bulunca da ibrik kırılmış!
شه طبیبان جمع کرد از چپ و راست ** گفت جان هر دو در دست شماست
Padişah sağdan, soldan hekimler topladı. Dedi ki: “İkimizin hayatı da sizin elinizdedir.
جان من سهل است جان جانم اوست ** دردمند و خستهام درمانم اوست
Benim hayatım bir şey değil, asıl canımın canı odur. Ben dertliyim, hastayım dermanım o.
هر که درمان کرد مر جان مرا ** برد گنج و در و مرجان مرا45
Kim benim canıma derman ederse benim hazinemi, incimi ve mercanımı (atiye ve ihsanımı) o aldı (demektir).”
جمله گفتندش که جانبازی کنیم ** فهم گرد آریم و انبازی کنیم
Hepsi birden dediler ki: “Canımızı feda edelim. Beraberce düşünüp beraberce tedavi edelim.
هر یکی از ما مسیح عالمی است ** هر الم را در کف ما مرهمی است
Bizim her birimiz bir âlem Mesih’idir, elimizde her hastalığa bir ilâç vardır.”
گر خدا خواهد نگفتند از بطر ** پس خدا بنمودشان عجز بشر
Kibirlerinden Allah isterse (inşaallah) demediler. Allah da onlara insanların acizliğini gösterdi.
ترک استثنا مرادم قسوتی است ** نی همین گفتن که عارض حالتی است
”İnşaallah” sözünü terk ettiklerini söylemeden maksadım, insanların yürek katılığını ve mağrurluğunu söylemektir. Yoksa ârızî bir halet olan inşaallah’ı söylemeyi unuttuklarını anlatmak değildir.