-
در یکی راه ریاضت را و جوع ** رکن توبه کرده و شرط رجوع 465
- Birinde riyazet ve açlık yolunu tövbenin rüknü, Tanrı’ya dönüşün şartı yapmış.
-
در یکی گفته ریاضت سود نیست ** اندر این ره مخلصی جز جود نیست
- Birinde “Riyazet faydasızdır, bu yolda cömertlikten başka kurtuluş yoktur” demişti.
-
در یکی گفته که جوع و جود تو ** شرک باشد از تو با معبود تو
- Birinde demişti ki: “Senin açlık çekişin, mal verişin mabuduna şirk koşmadır.
-
جز توکل جز که تسلیم تمام ** در غم و راحت همه مکر است و دام
- Gam ve rahat zamanında Tanrı’ya dayanmak ve tamamıyla teslim olmaktan gayri hepsi hiledir, tuzaktır.”
-
در یکی گفته که واجب خدمت است ** ور نه اندیشهی توکل تهمت است
- Öbüründe demişti ki: “Vacip olan hizmettir, yoksa tevekkül düşüncesi suçtan ibarettir.”
-
در یکی گفته که امر و نهیهاست ** بهر کردن نیست شرح عجز ماست 470
- Birinde; “Dindeki emir ve nehiyler, yapmak için değil, aczimizi bildirmek içindir.
-
تا که عجز خود ببینیم اندر آن ** قدرت حق را بدانیم آن زمان
- Ta ki onlardan âciz olduğumuzu görelim de Tanrı kudretini bilelim, anlayalım” demişti.
-
در یکی گفته که عجز خود مبین ** کفر نعمت کردن است آن عجز هین
- Öbüründe, “Kendi aczini görme, uyan, kendine gel; o aczi görüş, küfranı nimettir.
-
قدرت خود بین که این قدرت از اوست ** قدرت تو نعمت او دان که هوست
- Kendi kudretini gör ki bu kudret ondandır. Kudretini, onun nimeti bil ki, kudret odur” demişti.
-
در یکی گفته کز این دو بر گذر ** بت بود هر چه بگنجد در نظر
- Birinde demişti ki: “Bu ikisinden de geç, nazarına her ne sığarsa put olur!”