عاقبت دیدند هر گون ملتی ** لاجرم گشتند اسیر زلتی
Her çeşit din sâlikleri üstat aramaksızın, peygamberlere tâbi olmaksızın işlerin akıbetlerini gördüler, kendi akıllarınca netice hakkında istidlâllerde bulundular da bu yüzden hata ve dalâlete düştüler.
عاقبت دیدن نباشد دستباف ** ور نه کی بودی ز دینها اختلاف
Akıbet görme; elle dokunmuş, örülmüş değildir. Böyle olsaydı dinlerde nasıl ayrılık olurdu?” demişti.
در یکی گفته که استا هم تویی ** ز انکه استا را شناسا هم تویی
Bir tanesinde demişti ki: “Usta da sensin; çünkü ustayı da sen tanırsın.
مرد باش و سخرهی مردان مشو ** رو سر خود گیر و سر گردان مشو
Er ol, erlerin maskarası olma; kendi başının çaresine bak sersemleşme.”
در یکی گفته که این جمله یکی است ** هر که او دو بیند احول مردکی است495
Bir diğerinde; “Bunların hepsi birdir. İki gören kimse şaşı adamcağızdır” demiş.
در یکی گفته که صد یک چون بود ** این کی اندیشد مگر مجنون بود
Bir tomarda da; “Yüz, nasıl bir olur, bunu kim düşünür, meğerki deli olsun!
هر یکی قولی است ضد همدگر ** چون یکی باشد یکی زهر و شکر
Bunların her biri, öbürünün zıddıdır. Gayrı zehirle şeker nice bir olur?
تا ز زهر و از شکر در نگذری ** کی تو از گلزار وحدت بر بری
Zehirden de, şekerden de geçmedikçe vahdet bahçesinden nice koku alabilirsin? demişti.
این نمط وین نوع ده طومار و دو ** بر نوشت آن دین عیسی را عدو
O İsa dinine düşman olan vezir bu tarz da, bu çeşitte on iki tomar yazdı.
بیان آن که این اختلافات در صورت روش است نه در حقیقت راه
İhtilaf; gidiş tarzındadır, yolun hakikatinde değil
او ز یک رنگی عیسی بو نداشت ** وز مزاج خم عیسی خو نداشت500
O, İsa’nın bir renkte oluşundan koku almamıştı. O, İsa küpünün mizacından huy kapmamıştı.