جامهی صد رنگ از آن خم صفا ** ساده و یک رنگ گشتی چون صبا
Yüz renkli elbise, İsa’nın saf küpünden saba rüzgârı gibi sade ve lâtif bir hale gelir, tek bir renge boyanırdı.
نیست یک رنگی کز او خیزد ملال ** بل مثال ماهی و آب زلال
Birlikteki bu tek renklilik, insana usanç ve sıkıntı veren tek renklilik değildir. Belki o tek renk deniz gibidir, ona dalanlar da balık gibi hayat ve neşe içindedirler.
گر چه در خشکی هزاران رنگهاست ** ماهیان را با یبوست جنگهاست
Karada gerçi binlerce renk var, ama balıkların kurulukla cengi var!
کیست ماهی چیست دریا در مثل ** تا بدان ماند ملک عز و جل
Misal olarak söylenen balık kimdir, deniz nedir ki yüce ve ulu padişah, ona benzesin!
صد هزاران بحر و ماهی در وجود ** سجده آرد پیش آن اکرام و جود505
Varlık âlemindeki yüz binlerce denizler ve balıklar, o ikram ve ihsan huzurunda secde ederler.
چند باران عطا باران شده ** تا بدان آن بحر در افشان شده
Nice ihsan yağmuru yağdı da deniz, inciler saçıcı bir hale geldi.
چند خورشید کرم افروخته ** تا که ابر و بحر جود آموخته
Nice kerem güneşi nur saçtı da bulut ve deniz, cömertlik öğrendi.
پرتو دانش زده بر آب و طین ** تا شده دانه پذیرندهی زمین
Suya ve toprağa zatının ışığı vurdu da o sebeple yeryüzü, tane ve tohum kabul eder oldu.
خاک امین و هر چه در وی کاشتی ** بیخیانت جنس آن برداشتی
Toprak emindir; ona her ne ekersen ihanet görmeksizin onun cinsini toplar, devşirirsin.
این امانت ز آن امانت یافته ست ** کافتاب عدل بر وی تافته ست510
Toprak bu eminliği o eminlikten bulmuştur, çünkü adalet güneşi ona nur saçmıştır.