-
نه غلط گفتم که نایب با منوب ** گر دو پنداری قبیح آید نه خوب
- Hayır, yanlış söyledim. Vekil ile vekil edeni iki sanırsan (bu) hatadır, iyi bir şey değil.
-
نه دو باشد تا تویی صورت پرست ** پیش او یک گشت کز صورت برست 675
- Sen surete taptıkça ikidir. Suretten kurtulana göre ise birdir.
-
چون به صورت بنگری چشم تو دست ** تو به نورش درنگر کز چشم رست
- Surete bakarsan gözün ikidir. Sen onun nuruna bak ki o birdir.
-
نور هر دو چشم نتوان فرق کرد ** چون که در نورش نظر انداخت مرد
- Bir adam, gözün nuruna bakarsa iki gözün nuru, birbirinden ayırt edilemez.
-
ده چراغ ار حاضر آید در مکان ** هر یکی باشد به صورت غیر آن
- Bir yerde on tane çırağ bulundurulursa görünüşte her biri, öbüründen ayrıdır.
-
فرق نتوان کرد نور هر یکی ** چون به نورش روی آری بیشکی
- Nuruna yüz çevirirsen şüphesiz ki birinin nurunu öbürlerinden ayırt etmeye imkân yoktur.
-
گر تو صد سیب و صد آبی بشمری ** صد نماند یک شود چون بفشری 680
- Yüz tane elma, yüz tane de ayva saysan her biri ayrı ayrıdır. Onları sıkarsan yüz kalmaz, hepsi bir olur.
-
در معانی قسمت و اعداد نیست ** در معانی تجزیه و افراد نیست
- Manalarda taksim ve sayı yoktur, ayırma, birleştirme olamaz.
-
اتحاد یار با یاران خوش است ** پای معنی گیر صورت سرکش است
- Dostun, dostlarla birliği hoştur. Mana ayağını tut (ona meylet), suret serkeştir.
-
صورت سرکش گدازان کن به رنج ** تا ببینی زیر او وحدت چو گنج
- Serkeş sureti, eziyetle eritip mahveyle ki onun altında define gibi olan vahdeti göresin.