-
گر خبر خواهی از این دیگر خروج ** سوره بر خوان و السما ذات البروج
- Bu diğer padişahın meydana çıkışını haber almak istersen “Vessemâi zatülburûc” suresini oku.
-
سنت بد کز شه اول بزاد ** این شه دیگر قدم بر وی نهاد
- Birinci padişahtan doğan kötü âdete bu padişah da ayak uydurdu.
-
هر که او بنهاد ناخوش سنتی ** سوی او نفرین رود هر ساعتی
- Kim fena bir âdet koyarsa ona her an lânet gider durur.
-
نیکوان رفتند و سنتها بماند ** وز لئیمان ظلم و لعنتها بماند
- İyiler gittiler, güzel usul ve âdetleri kaldı; kötü adamlardan da zulümler ve lânetler!
-
تا قیامت هر که جنس آن بدان ** در وجود آید بود رویش بدان 745
- Kıyamete kadar o kötülerin cinsinden kim vücuda gelse yüzü o kötülüğedir.
-
رگ رگ است این آب شیرین و آب شور ** در خلایق میرود تا نفخ صور
- Bu tatlı suyla tuzlu su; damar damardır. Halk arasında sûr üfürülünceye dek birbirine karışmadan böylece gider durur.
-
نیکوان را هست میراث از خوشآب ** آن چه میراث است أورثنا الکتاب
- İyilere tatlı su miras kaldı. O ne mirasıdır? “Evras'nel kitab” mirası…
-
شد نیاز طالبان ار بنگری ** شعلهها از گوهر پیغمبری
- Dikkat edersen görür anlarsın ki taliplerin dileği Peygamberlik cevherinin şûleleridir, o şûleleri dilerler.
-
شعلهها با گوهران گردان بود ** شعله آن جانب رود هم کان بود
- Şûleler, mücevherlere tâbi olarak parıldar ve dönerler. Şûle, nereden çıkıyorsa, madeni neredeyse oraya gider.
-
نور روزن گرد خانه میدود ** ز آنکه خور برجی به برجی میرود 750
- Güneş, bir burçtan bir burca gidip durduğundan pencereye vuran ziyası da evin etrafında döner dolaşır.