-
نک جهان نیست شکل هست ذات ** و آن جهان هست شکل بیثبات 795
- Şekli yok, kendisi var bir cihan… O zahiren var olan dünya ise sebatsız şekilden ibaret.
-
اندر آ مادر به حق مادری ** بین که این آذر ندارد آذری
- Ana, analık hakkı için gel, gir… Bu ateşin ateşlik hassası yok.
-
اندر آ مادر که اقبال آمده ست ** اندر آ مادر مده دولت ز دست
- Ana, gel, gir… Tam talih ve devlet zamanı… Ana, gel, gir… Devleti elinden kaçırma.
-
قدرت آن سگ بدیدی اندر آ ** تا ببینی قدرت و لطف خدا
- O köpeğin kudretini gördün. Gel de bir de Tanrı’nın lütuf ve kudretini gör.
-
من ز رحمت میکشانم پای تو ** کز طرب خود نیستم پروای تو
- Ben sana acıdığımdan ayağını çekiyorum, yoksa neşemden zaten seni kayıracak halde değilim.
-
اندر آ و دیگران را هم بخوان ** کاندر آتش شاه بنهاده ست خوان 800
- İçeri gel, başkalarını da çağır ki padişah ateş içine sofra kurmuştur.
-
اندر آیید ای مسلمانان همه ** غیر عذب دین عذاب است آن همه
- Ey Müslümanlar, hepiniz ateşe girin; din lezzetinden başka her şey azaptan ibarettir.
-
اندر آیید ای همه پروانهوار ** اندر این بهره که دارد صد بهار
- Ey ahali, hepiniz yüzlerce baharı olan bu nasibe pervane gibi gelin, atılın!” diye bağırdı.
-
بانگ میزد در میان آن گروه ** پر همیشد جان خلقان از شکوه
- O, cemaat ortasında böylece bağırmakta; halk, sesinden heybet içinde kalmaktaydı.
-
خلق خود را بعد از آن بیخویشتن ** میفگندند اندر آتش مرد و زن
- Bunun üzerine kadın, erkek kendilerini, ihtiyarsız, ateşe atmağa başladılar.